Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde yüzyıllardır süregelen bir gelenek bu günlerde yeniden canlanıyor. Kış aylarının sert geçtiği bölgede, kadınlar imece usulüyle bir araya gelerek kışlık yufka ekmek hazırlıklarını sürdürüyor. Evlerin avlularında yakılan odun ateşi eşliğinde yapılan bu kolektif çalışma, sadece bir ekmek pişirme faaliyeti değil; aynı zamanda kültürel bir mirasın yaşatılması anlamını da taşıyor. Mahallede kadınların el birliğiyle hazırladığı bu ekmekler, soğuk kış günlerinde sofraları donatırken, geçmişten bugüne uzanan dayanışma ruhunu da diri tutuyor.

Afşin’de dayanışma geleneği ekmekle yaşatılıyor
Kahramanmaraş’ın yüksek kesimlerinde kışlar çetin geçiyor. Bu nedenle sonbahar ayları, kışa hazırlığın en yoğun yaşandığı dönemlerden biri. Afşin ilçesinde kadınlar, bu hazırlığın en önemli parçası olan yufka ekmeği imeceyle yapıyor. Sabah erken saatlerde başlayan mesai, akşama kadar sürüyor. Her gün farklı bir evin avlusunda toplanan kadınlar, birbirlerine yardım ederek onlarca ekmek pişiriyor. Bu süreçte hem fiziksel bir iş bölümü gerçekleşiyor hem de komşuluk ilişkileri pekişiyor. Kadınlar için bu etkinlik, bir yandan geleneksel bir üretim faaliyeti, diğer yandan ise sosyalleşme alanı haline geliyor.

“İmece hem ekmek hem kardeşlik demek”
Yufka ekmeği yapımında yer alan Ayşe Gören, süreci şöyle anlatıyor: “Yaklaşan kış aylarına hazırlığımız sürüyor. Bunlardan biri de kışlık yufka ekmeği. Mahallenin kadınlarıyla bir araya gelip imece usulüyle ekmeğimizi yapıyoruz. Bu sadece ekmek yapmak değil; dayanışmayı, paylaşmayı ve kardeşliği yaşatmak demek.” Gören’in bu sözleri, sadece üretim odaklı bir çalışmanın ötesinde, sosyal bir bağ kurma biçimini de işaret ediyor. Kadınlar bu gelenek sayesinde, yıllardır süregelen bir kültürü yaşatmanın gururunu taşıyor.

Yeni nesil için kültürel bir miras
İmece usulü ekmek yapımı, yalnızca bugünün değil, geleceğin de meselesi. Kadınlar, bu geleneği çocuklarına ve gençlere de aktarmaya özen gösteriyor. Özellikle okulların tatil olduğu zamanlarda genç kızlar da bu etkinliklere katılarak hem beceri kazanıyor hem de geçmişle bağ kuruyor. Böylece sadece ekmek değil, kültür de elden ele aktarılıyor. Bu yönüyle imece geleneği, toplumsal hafızanın diri kalmasına ka
katkı sağlıyor.

Kaynak: İHA



