25 Kasım da ülke genelinde Kadına yönelik uygulama hayata geçirildi.

81 il genelinde Kadına Şiddete yönelik açıklamalar yapıldı.

“Şiddete Birlikte Dur Diyelim” dedi.

Bunu Siyasi partiler, STK’lar ve özel kurum ve kuruluşlar özel etkinlikle kutladı Kahramanmaraş’ta…

 Kadınlar toplumumuzun en değerli ve en vazgeçilmez varlıkları olup onların temel hak ve özgürlüklerinin kullanımında, toplumsal kaynaklardan yararlanmalarında yardımcı olabilmek adına etkin bir şekilde çalışmalara devam edilmektedir.

Dünyanın her yerinde kadınlar fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddete maruz kalmaktadır.

Bu şiddetin kökeninde kadınlara yönelik yapılan cinsiyet ayrımcılığı yatmaktadır.

Bu cinsiyet ayrımcılığı, toplumun gelenek ve göreneklerine işlemiştir.

Malumunuz Kahramanmaraş çok farklı bir il, Kadınına sahip çıkan bir yapısı var.

Ama Son zamanlarda teknoloji Kadınları, gençleri ve hepimizin bakış açısını değiştirdi.

Hani deniliyor ya ‘sokak’ta et görmeye başladık, kasap olmaya gerek yok!’ maalesef bu duruma çok üzülüyoruz.

Ama genel anlamda; Toplumun gelenek ve görenekleri de her geçen gün bu ayrımcılığın güçlenmesine neden olmaktadır. Kendi toplumumuza baktığımızda “Karı gibi yürümek”, “karı gibi gülmek” gibi tabirler günlük hayatta insanlar tarafından aşağılayıcı bir anlamda kullanılmakta ve bunun gibi toplumun kelime haznesine yerleşmiş cümleler bu cinsiyet ayrımcılığını beslemeye devam etmektedir. Kadın cinsiyetini aşağılayıcı bir sıfat haline getiren toplum, sadece cümleleri ile değil davranışları ile de bu psikolojik şiddeti devam ettirmektedir.

Toplum, kadını “güçsüz, kırılgan, bakıma muhtaç” olarak nitelendirerek onun bir erkeğin bakımına ve korunumuna muhtaç olduğunu düşünmektedir. Yetişkin kadınlar bu etiketler ile mücadele etmeye çalışırlarken yeni doğan kız çocukları içine doğdukları bu düzenin kurallarına göre yetiştirilmektedir. Bu da maalesef ki ayrımcılık ve ayrımcılıktan doğan şiddet döngüsünün devam etmesi ile sonuçlanmaktadır.

Şiddet sadece bir insana tokat atmak gibi fiziksel bir güç uygulamak demek değildir, eğer onun özgürlüğünü elinden alıyor ve onun hayatını kısıtlayarak sürekli psikolojik bir baskı uyguluyor iseniz bu da bir şiddettir.

Ne yazık ki kadınların sıklıkla maruz kaldığı bir şiddet türü de budur.

Ama Herşeye rağmen kadına şiddete hep birlikte dur demek lazım.

Kadına el kalkmamalı…