KONUYU, Ankara’da işadamı arkadaşım, çok sevgili dostum Faruk Bilgili açtı, “Bizim neden önümüzü aydınlatan bir yol göstericimiz yok?” diye…

Oturduğumuz dost masasında Gazeteci Mustafa Şirin ve efso muhtar Ramazan Gürbak dahil, 11 kişinin tamamı da anında Abdulkadir Konukoğlu örneğini verdiler.

Allah sağlıklı uzun ömürler versin, Abdulkadir Konukoğlu’nu bilmeyen yoktur herhalde.

Bu sütunların yazarı olarak ben ilk kez Antep’te bir manavda görmüştüm, SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Ağayı.

Zamanın efsane arabası bir jumbo mercedes’i kendi kullanarak manava gelmiş, esnafla şakalaşıyor, gırgırına pazarlık yapıyor, küçük bir kürsü denilen iskemleye oturarak çay içiyordu.

Şaşırmıştım, hem de çok…

“Yahu” dedim manava; “Gerçekten o bildiğimiz Abdulkadir Konukoğlu bu mu?” diye sormuştum.

Sonrasında kitabımın da önsöz yazarı olan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu İstanbul Levent’teki makamında ziyaretim sırasında orada karşılaşmış ve Rifat Bey aracılığıyla tanışmıştım, gıyaben tanıdığım ağa ile.

ANTEP, KONUKOĞLUSUZ, KONUKOĞLU ANTEPSİZ OLAMAZ!

GAZİANTEP’İN cevval İl Emniyet Müdürü çok sevgili dostumuz Cengiz Zeybek’in de dediği gibi, Türkiye’nin dört bir yanına yatırımlar yapmış olsa da; “Antep, Konukoğlusuz, Konukoğlu Antepsiz olamaz.” bir duruma gelmiş.

Yani kendisi istese de istemese de Antepli’nin “Abdulkadir abisi” durumunda.

Siyasetten bürokrasiye, spordan sosyal hayata kadar bu “abi”ye danışılmadan, fikri alınmadan hareket edilmiyor.

Antepli’nin birliğini sağlayan bir çimento olmuş adeta.

Bünyelerinde çalışanın vasıfsız işçinin bile maaşı hep asgari ücretin hatırı sayılır miktarlarda üstünde olmuş.

Kolay değildir ağalık.

Hep “veren el” olmuş.

Tekstil, “amiral gemileri” ama sadece Gaziantep’te değil, Türkiye genelinde de enerjiden çimentoya, iş makinesinden inşaata, eğitimden sağlığa devasa yatırımları da var ve yatırım yaptığı her yere kâr amacı gütmeyen sosyal yatırımlarla kentlere katkı sağlıyor.

Hülasa Kahramanmaraş’ın ihtiyacı olan şey; kendini kafdağının zirvesinde görmeyen, gözü tok, cömert bir abi!

Soru şu; Peki bizim Maraş’ta neden bir “abi” yok?

DİPNOT: Haksızlık etmeyelim, kibarlığı, beyefendiliği, cömertliği, hepsinden de önemlisi “iyi insan” olma vasıflarının hepsini üstünde taşıyan Abdulkadir Kurtul’u ayırtederek yazımıza nokta koyalım…

SON NOT: Çok geriye gitmeye gerek yok, SANKO Holding bazıları gibi işçi çıkarmadı, Covid-19 ile mücadele kapsamında çalışanlarına ve ihtiyaç sahiplerine toplam 22 milyon liralık destek sağlayarak ağalığını yine gösterdi.

DİYOR Kİ ABDULKADİR AĞA

Gaziantep doğduğum, yaşadığım yer. Ancak, komşu illerimiz Adıyaman, Kahramanmaraş ve Kilis de en az Gaziantep kadar yaşam alanımız. Aynı yörenin insanlarıyız. Ben ne kadar Gaziantepliysem, o kadar da Kahramanmaraşlı, Adıyamanlı, Kilisli, Osmaniyeli ve Şanlıurfalıyım. Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'ne bağlı Narlı Beldesi yakınlarında, tek klinker üretim hattında Türkiye'nin en büyük çimento fabrikasını kurduk.

Kahramanmaraşlı hemşehrilerimizin de bizlere aynı duygularla baktıklarına inanıyorum. Gazianteplisi, Kahramanmaraşlısı, Adıyamanlısı, Osmaniyelisi, Kilislisi ve Şanlıurfalısı, et ve tırnak gibidir. Böyle düşünüp, böyle inanıyoruz.

YATACAK YERİ YOK

KAFDAĞINDAKİLERİN

AĞZINI açtığı zaman bilmem kaç milyonluk ihracat yaptım diye mangalda kül bırakmayan ama hayır hasanet bilmeyen, kendini kafdağında görüp halktan kendini tecrit eden kişinin…

YATACAK YERİ ÇOK

BÖYLE İŞADAMLARININ

OLABİLDİĞİNCE ekonomik zenginliği ve şöhreti olmasına rağmen kendini halktan tecrit etmeyip hep hemşehrileriyle içiçe olan, çalışanlarına ve hemşehrilerine sahip çıkan işadamlarının…