Sivas yöresi ozanlarından Kemter Baba’nın ünlü bir deyişi var. Bu deyiş “İzzetli hürmetli bilirim seni” diye başlar.

Önce kimdir Kemter Baba? Kemter Baba’nın asıl adı Hüseyin Ali’dir. Kemter Baba şiirlerinde “Sefil Kemter” , “Dertli Kemter” mahlaslarını kullanır. Bu sözcüğün anlamı ise "Aciz, fakir, yoksul, garip" demek. Dertli Kemter, 18.yüzyılın ikinci yarısında Kangal’ın Minarekaya köyünde doğar. Şarkışla’nın Kale köyünde öldüğü bilinmektedir.

Yaşamına ilişkin yazılı kaynak yok Sefil Kemter’in. Aşık Veli ve Aşık Veysel gibi ozanlardan yaşamına dair bilgileri öğreniyoruz. Âşık Veli onun çırağıdır. Aşık Veli, Kemter Baba’nın ölümü üzerine bir ağıt yakmıştır. Son dörtlüğü şöyledir bu ağıdın:

.

“Veli’m eydür Kemter gitti kimim var

Aldırdım Kemter’i yeni gamım var

Usta idi yapılacak damım var

Hiç mi iş gelmedi başına felek”

.

Şimdi gelelim deyişe. Kaynak kişi Sadık Doğanay. Can Etili notalamış. Yöresi Tokat. TRT Repertuvarına kayıt numarası: 2054. Sözlerini yazayım:

.

“İzzetli hürmetli bilirim seni

Erin ere yolu düş gelir böyle

Kişi sevdiğini tenhada bulsa

Dostun dosta huyu hoş gelir böyle

.

Zengiyi zengiye vurup eşince

Lokmalar hal olur çiğler pişince

Kadehler pas tutar sazlar coşunca

Gerçek aşıklara coş gelir böyle

.

Sefil Kemter hayal seni gezdirir

Er olanlar çifte kantar kaldırır

Ulu dergah bulup kabın doldurur

Arifler elinden iş gelir böyle”

.

Bu deyişi Ali Ekber Çiçek'ten dinlemelisiniz dostlarım. Tokat, Zile yöresinde böyle söyleniyor demek ki.

Şarkışla civarında ise deyişin aslı şöyle biliniyor:

.

“Ezelden bilirim seni azizim

Erin ere yolu düş gelir böyle

Sen benim olursan ben de seninim

Dostun dosta huyu hoş gelir böyle

.

Zengülü zengüle(*) vurup aşınca

(Lokmalar) hall’olur temiz pişince

Badeler içilip sazlar coşunca

Gerçek aşıklara coş gelir böyle

.

Dertli Kemter kendi kendin yeldirir

Er olanlar çifte kantar kaldırır

Ulu derya bulup kabın doldurur

Arifler elinden iş gelir böyle”

.

İki metni karşılaştırdığımızda farklılıklar hemen görülüyor.” İzzetli hürmetli”nin yerini “Ezelden bilirim” almış asıl metinde. İlk kıtaların üçüncü dizeleri de değişik. Biri “Kişi sevdiğini tenhada bulsa” diyor. Diğeri “Sen benim olursan ben de seninim” diyor.

Son dörtlüğün ilk dizelerine bakınız: TRT kaydında “Sefil Kemter hayal seni gezdirir”. Şarkışla yöresindeki söylenişi: ”Dertli Kemter kendi kendin yeldirir” biçiminde.

Yine son dörtlüğün üçüncü dizelerinde “ulu dergah-ulu derya” değişimini göreceksiniz.

.

Kemter Baba çok şakacı, nüktedan biridir aynı zamanda. Onunla ilgili küçük bir nükteyle noktamızı koyalım:

.

Kemter Baba çift sürmeden gelir bir akşam üstü. Öküzleri ahıra sürüp önlerine yemi samanı döker. Döner evine girer. Yorgundur. Acıkmıştır. Karısı yemek hazırlığında. Daha çiğler pişmemiş. Karısı cezveyi sürer ocağa. Kocasına yorgunluk kahvesi yapacak. Halbuki Kemter Baba aç. Tok açın halinden bilir mi? Bakar vaziyete. Canı sıkılır. Ama belli etmez. Bir sigara yakar. Şöyle sitem eder eşine:

.

“Kahve acı, tütün acı, ben acı...

Doyurur mu iki acı, bir acı?”

……

(*)Zengül: Zil