"İstanbul'da Deprem Olmayacağına İnanan Tek Bir Bilim İnsanı Yok"
Yunanistanın önde gelen sismologlarından Akis Tselentis, İstanbul'un dünyadaki en kritik deprem risklerinden birine sahip olduğunu vurgularken, "Dünyada, İstanbul'da büyük bir deprem olmayacağına inanan tek bir bilim insanı yoktur" ifadelerini kullandı. Tselentis, şehir için adeta alarm zillerinin çaldığını belirtti.
İstanbul'daki Hareketlilik Yunanistan'ı Etkiler mi?
Depremin ardından kamuoyunda en çok merak edilen sorulardan biri ise sismik aktivitenin Yunanistan'a etkisi oldu. Tselentis bu konuda ise rahatlattı: "Yunanistan için korkulacak bir durum yok. Ancak, Türkiye'nin batısındaki hareketliliği dikkatle izlemeliyiz."

Kuzey Ege Fay Hattı İzlenmeli
Akis Tselentis, İstanbul'daki sismik hareketlerin Marmara Denizi'nden Ege'ye uzanabilecek potansiyeli nedeniyle, Kuzey Ege Fay Hattı'nın yakından takip edilmesi gerektiğine dikkat çekti. "Etki olasılığı düşük, ancak risk asla sıfır değildir" diyen uzman, bilimsel veriyle hareket edilmesini önerdi.
"Bölgenin Büyük Bir Depreme Borcu Var"
Bir diğer çarpıcı uyarı ise Selanik Aristoteles Üniversitesi Sismoloji Profesörü Kostas Papazachos'tan geldi. Papazachos, Marmara bölgesindeki fay hatlarının yüzyıllardır kırılmadığına dikkat çekerek, "Bu parça 1766'dan bu yana, yani 300 yıldır büyük bir enerji biriktiriyor. Bölgenin büyük bir depreme borcu var" şeklinde konuştu.
"Yunanistan Üzerinde Doğrudan Etkisi Beklenmiyor"
Papazachos, İstanbul'da meydana gelebilecek olası bir yüksek ölçekli depremin Yunanistan'la doğrudan bir etkileşime girmesinin çok düşük ihtimal olduğunu da söyledi. Ancak yine de bölgedeki fay hareketlerinin dikkatle izlenmesi gerektığini vurguladı.
İstanbul'da Deprem Gerçeği ve Bilim İnsanlarının Ortak Görüşü
Her iki Yunan sismolog da, bilim dünyasının İstanbul'da büyük bir depremin kaçınılmaz olduğu konusunda ortak görüşe sahip olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, Marmara Bölgesi'nde oluşabilecek büyük çapta bir depremin hem insan kaybı hem de maddi hasar açısından ciddi sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor.
Afet bilincinin artması, binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve önleyici tedbirlerin yaygınlaştırılması, uzmanlara göre bu büyük tehlike karşısında hayati öneme sahip.
Kaynak: HABER MERKEZİ