Bu haftaki söyleşi konuğum yaşam koçu terapist sevgili Selma Yılmaz’dı.

Selma yılmaz İngilizce öğretmenliğinin yanı sıra insanlara kendini iyileştirme yolculuğunda karşısına NLP çıkar ve tekniklerin çok kısa sürede iyileştirdiğini farkedince bu teknikleri faydalı olmak adına başkalarına aktarırken kendisini terapist olarak bulur. Kendi tekniklerini de ilave ederek bugünkü hayatında yaşam koçu ve terapist olarak devam etmektedir.

NLP gerçekten nedir psikoloji de yeri var mıdır.Eskiden psikologlar psikiyatristler bu bilgileri saklarken bilgi çağına girdiğimiz için bütün bilgiler ortada dolaşmakta. Altarnetif tıp olarak kullanılmakta tıpkı akupuntur gibi.Nlp gerçekten çok hızlı ve en basit yöntemlerle kişilerde iyileşme sağlıyor.NLP tarihçesinde iki cümle eklemek gerekebilir. NLP nin çıkış noktası 1973 yıllarıda Dr.Richerd Bandler ve jonh Grinder öğrenci iken milton Erickson, Virginia Satır Fritz Perls,Gregory Bateson gibi alanında büyük terapistlerin dil ve zihin süreçlerinin modellemesi ile oluşur( gogle alıntı bu kısım isimler olarak)

Nlp denince benim aklıma Milton Erickson ve virgina gelir. O kadar çok vaka incelerler ki kendi yöntemlerini ortaya koyarken daha basit ve daha hızlı nasıl bu teknikleri faydaya dönüştürürüz diye deneye deneye en basit ve hızlı hali ile günümüze kadar gelmiştir.

NLP bilimseldir ve üzerine çok sayıda makale dergi gibi binlerce kitaplar kaynaklar bulunmakatadır.

Nlp sadece sağlık problerinde değil yeni oluşumda bizlere yol haritasıdır hedef belirlerken viyonda misyonda gerçekten hayat kurtaran teknikleri vardır.

NLP eğitimini alan ve uygulayan deneyimleyen biri olarak bunları çok rahat yazabiliyorum ve herkesin NLP ile tanışmasını diliyorum.Eğitimi almasalar bile hayatlarında bir yaşam koçları olsun.Bu yaşam koçu paralı olmak zorunda değil bazı insanlar doğuştan yaşam koçu olarak doğmuştur bu kişileri hayatlarına katsınlar.

Depremi yaşayanlarınsa ister NLP ile isterse sayısız o kadar çok şifalanma teknikleri var ki birinden mutlaka faydalansınlar. Yaşanılan deprem süreci kolay değildi tek başına bir şeylerle oyalanarak sadece üzerini kapatmış oluyoruz yada halının altına süpürmüş oluyoruz.

Beyinde amigdalar bölümü var belkide halen seni kaç yada savaş modunda tutuyorda olabilir.

Beyin tehlike geçti uyarısında bulunca o anın muhasebecisi, faturayı önüne koyacaktır ki işte en basit yolla çözüme gidecekken biraz dolanarak gitmek zorunda kalabilirsin.

Toplum olarak atladığımız bir şey var belki de henüz oraya gelemedik yaşam mücadelesinden dolayı.

Yaşanılan bu deprem travması gençlerimizin çocuklarımızın bilinçaltına kaydedildi.

Yarın bu çocukların sağlıklı psikolojide olabilmeleri için aileler mutlaka destek almalılar.

İlaçlarla uyuşturulmaktan bahsetmiyorum.

İdrak ve farkındalıklarla bu çocukları bilgilendirmeliler. Deprem sürecinde beynimizin bir görevi vardı. Yukarıda yazdığım gibi amigdalar bölümü amigdalar görevini yerine getirdi.( AMİGDALAR başlı başına bir konu birgün beyin nasıl işliyor bu kısmı ele alalım )

 Şimdi ise derin hafızalara kaydedilen travmaların şifalanma vaktidir. Çocuk oyun oynayınca unuttuğunu zannederiz. Çocuklar unutmadığı gibi dna larındaki bu kayıtları da nesiller boyu aktaracaktır.

Şimdi şuan hemen bu çocukların terapi almaları şarttır.Tehlikeyi öngörenlerin de benimle aynı fikirde olduğunu düşünüyorum.

Söyleşimizin kaydı sitede mevcut orada benim üzerimden küçük bir seans yaptık depremi yaşayan kişiler o bölümü yapsınlar mutlaka faydası olacaktır.

İnsan muazzam bir donanımla gelmiştir.Beynin bir kısmı açıklanabiliyorken bizler o kısmın bize yapmış olduğu uyarılarla kendimizde problem olduğunu farkediyoruz.

Esasında çok uyaran varda burada anlaşılmayabilir diye ekleyemiyorum o bilgileri. Ancak söyleşi kısmında konuşabiliyoruz. Lütfen iyileşmek isteyenler video kaydınını kendinizi seviyorsanız izleyin.

Biz insanlar yaşanılan herşeyi beş duyu organımızla kayederiz.Örneğin bir kediye ben farklı anlam yüklerim canavar ve parçalayan hayvan olarak görürken sen sevimli ve oyun arkadaşı yoldaş olarak görürsün.Oysa aynı kedi yani o bir kedi.Ben ne yaşadım ki yada ebebeyn ne yaşadı ki bu benim kediye bakışımı değiştirdi. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi hepimizin algılama anlamdırma şeklimiz vardır ve aktarımlar vardır.

insanlarda şöyle bir yanılgı var boyunu saç ve göz renginin hatta hastalıklarının atalardan geldiğine inanıyor ama duyguların aktarılacağına inanmıyor. Bizlere olumlu olumsuz  duygular fiziki rahatsızlıklar hepsi aktarılıyor. Bu tekamül yolculuğunda neye ihtiyacın varsa oradan sana veriliyor. İyi olan yönlerinle hayata devam ederken iyi olmayan tarafı senin idrak edip çözmen için bizlere miras bırakılabiliyor. Bu kaderimiz diyerek hayatın tadını almadan gidersin yada daha iyi yaşamak adına farkeder çözer ve hayatın tadını alarak tam anlamıyla yaşarsın seçim tabi ki bizlerin.

Faydalara aracılık edebilme duasıyla faydada buluşma niyetiyle…