Çok şey istemiyor aslında kadınlar, Sadece Kadınların, sömürülmedikleri, ezilmedikleri, şiddet görmedikleri bir dünya istiyor.

Evet, bir sürü olumsuzluk var kadın cephesinde ama bu bir araya gelme hali, caddeleri, meydanları doldurma hali bana iyi geliyor, umut veriyor.

Biliyorsunuz, Amerika’da başlayan kadın eylemleri tüm dünyayı sardı.

Bakın, şimdi bu 8 Mart’ta kadınların tek yürek olduğu ülkeleri sayıyorum:

Arjantin, Şili, Ekvador, Almanya, Kuzey İrlanda, İrlanda, İsrail, İtalya, Meksika, Peru, Uruguay, Polonya, Rusya, Salvador, İskoçya, Güney Kore, İsveç...

Böyle devam ediyor liste.

Tüm ülkelerdeki kadınların çağrısına, Türkiye’den de ses geldi.

Kadınların, sömürülmedikleri, ezilmedikleri, şiddet görmedikleri bir dünya istiyoruz.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçtiği bir ülke istiyoruz...

8 Mart yokluğun içinde hayatta kalmaya çalışan kadınların günü olsun.

Eğitim hakkına sahip olamayan genç kızların, çocuklarına gelecek sunamayan yoksul annelerin, bir kuru kafasını nerede gezdireceğini bilemeyen yaşlı kadınların, yaptığı projelere finans bulamadığı için çaresiz kalan bilim kadınının, yazdığı kitap isim sahibi olmadığı için okumadan reddedilen müstakbel yazar kadının olsun.

Siz 8 Mart''ı 8 Mart yapan yangını bilmiyor musunuz!?

8 Mart''ın tarihini bir hatırlayalım lütfen:

8 Mart 1857 tarihinde ABD''nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka''nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonal''e bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart''ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921''de Moskova''da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı''nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü''nün 1960''lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri''nde kutlanmasına izin verilmesi oldukça manidar. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart''ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak ilan edilmesini kabul etti. Birleşmiş Milletler''in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York''ta ölen işçilerin anısına yapıldığının yazılmamış olması dikkat çekicidir.

Türkiye''de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı.

1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı.

“Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye''nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi''nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984''ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya başlandı. (Bilgiler, geçenlerde Microsoft Word''un yüklü miktarda bağış yaptığı Vikipedi''den alınmıştır.)