Zannederim 1940 yıllardı, Birleşmiş Milletler (BM) Para ve Finans Konferansı'nın ardından imzalanan Bretton Woods anlaşmasıyla yeni bir uluslararası para sistemi ile ABD ve dolar merkezli yeni bir finansal sistem ortaya çıkmıştı. Şimdilerde ise IMF Başkanı, imajı bozulan doların yerine Keynes'e atıfta bulunarak yine dolarvari (her ne ise) bir para sistemini ağzında geveliyor, saydığı gerekçeler de çok ilginç. Bakın ne diyor IMF Başkanı: "Doğru ekonomi politikaları ve güçlü kurumlar; büyüme, istihdam ve gelişmiş yaşam standartları için kritik. Küresel ekonomi uzun ve zorlu bir yokuşta. Bu yokuş, belirsizlikler, iniş çıkışlar ve geri çekilişler içeriyor. Düşük üretkenlik ve düşük büyüme, yüksek eşitsizlik ile iklim krizinin çözülmesi gerekiyor."

Şimdi bu zatın saydığı bütün bu sorunlar ABD'nin yıllardır dünyaya dayattığı Kapitalizm ve dolar hâkimiyetinin bir neticesi değil mi? IMF de hep bu sömürü düzeninin en önemli unsurlarından biri olmadı mı? Şimdi de yeni dijital para imparatorluğu kurmak istiyorlar.

Müslümanların ise bu söylemlere karşın sömürü düzenine dur diyeceksek, gerçekten sürekli büyüme, tam istihdam, gelir adaleti, istikrar, üretkenlik, iklim problemlerinin çözümü için adil bir para politikası sunması gerekiyor.

ALTINA DAYALI SİSTEM ÖNERİLİYOR

Bir dönem Rahmetli Erbakan’ın danışmanlığını yapan Prof. Dr. Mete Gündoğan, (Narkoz ve Para B*k Gibi) kitaplarında böyle bir milli modelin detaylarını nasıl uygulanacağını anlatır. Bir avuç para babasının ellerindeki finansman imkanlarıyla bir şekilde herkesi kendilerine borçlandırdıklarını hatırlatarak benzer sistemin cahiliye döneminde Ebu Cehiller tarafından uygulanan sistemle aynı olduğunu vurgulayarak: “O dönem Kureyş örgütünün pozisyonu ne ise bugünkü küresel finans elitlerinin pozisyonu da odur. (Bkz. Para B*k Gibi, kitap arka kapak)der.

Bakınız Cumhurbaşkanımız bu faiz konusunda sık sık uyarılar yapıyor, faiz ile ekonomi yönetilmez, yönetilirse yatırım, üretim ve istihdam olmaz diyor. Peki neden?

Gündoğan cevap veriyor: “Faizle borç para verip sonra da borçluya tahakküm altına almak cahiliye dönemi uygulamasıdır. (s.19) “Eğer bir grup, Müslümanlara faiz uygulayarak zulmediyorsa, zulmedenlere karşı savaşmak gerekir. Çünkü faiz uygulayarak o zulmü yapanlar zaten Allah ve Resulüne karşı savaşıyorlar demektir. Dolayısı ile ayetler Müslümanlara faizle savaşmalarını emretmiştir” (s.52) der.

Yani faize dayalı bir sistemden, üretime dayalı, üretimin ve emeğin karşılığının da altın veya diğer kıymetli madenlerle karşılanacağı bir sistem öneriyor.

Yani IMF Başkanı'nın saydığı ve sayamadığı bütün problemlerin çözümü “Milli Ekonomi Modeli’ nin” uygulanmasından geçer… Bunun içinde mutlak eğitime el atılmalı, insan ve üretim planlanması yapılmalıdır.

SİYASİ, EKONOMİK DÜZEN SORGULANMALI

Peki bizim bilim insanlarımız, ilahiyatçılarımız, ulamalarımız nerede, yeni bir sistem niçin önermezler. Mesela sanal paranın hükmü nedir, nasıl olmalıdır, karşılığı sorgulanması gerekmez mi?

Yani doğruları söyleyen, gerçek ulamalara ihtiyacımız olduğu bir defa daha anlaşıldı. Hakkı, hak bilip, emrolunduğun gibi dost doğru söyleyen imanlı, bilge hocalar bu düzenin böyle gitmeyeceğini, kurulması düşünülen yeni dünya düzeni hakkında ümeranın önüne çözüm dosyaları koymalı.

Bu konuda 3. Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi’nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Müslümanların kendi aralarındaki savunma iş birliğinin, İslam coğrafyasının bekası için en hayati meselelerden olduğunu ifade ederek, “Müslümanlar siyasi, ekonomik ve teknolojik gücünü oluşturmalıdır. İnsanlığa huzur, barış, refah ve adalet getirme iddiasıyla ortaya çıkan bütün ideolojiler ve politikalar inandırıcılığını kaybetmiştir. Küresel blokların toplum mühendisliği çalışmaları dünyayı topyekûn bir felakete sürüklemiştir” diyor.

Şimdi harekete geçmek gerekmez mi, sağ duyulu, inançlı ve insanca yaşamak isteyenler el ve güç ve fikir birliği yapmalı, ortak hareket etmeli. Çünkü hak gelmeden, batıl zail olmaz! Özetle diyorum ki, Müslümanın her konuda söyleyeceği sözü vardır, çağı iyi okuyan alimlerden bekliyoruz.

Kalın sağlıcakla.