KAHRAMANMARAŞ’TA DUYGUSAL RÖPORTAJ: BÖBREK ANNEME Mİ, BABAMA MI?
Kahramanmaraş’ta yerel bir ekip tarafından gerçekleştirilen sokak röportajında vatandaşlara ilginç ama düşündürücü bir soru yöneltildi:
“Böbreğinizi annenize mi verirsiniz, yoksa babanıza mı?”
“Böbreğinizi annenize mi verirsiniz, yoksa babanıza mı?”
Yanıtlar, hem duygusal hem de düşündürücüydü. Katılımcıların büyük bölümü tercihlerini annelerinden yana kullandı. Neden olarak ise genellikle annelerine daha bağlı olduklarını, annelerinin fedakârlıklarını ve yaşadıkları kişisel hikâyeleri gösterdiler.
“BABAM BIRAKIP GİTTİ, ANNEM YANIMDAYDI”
Bazı katılımcıların verdiği cevaplar geçmişten gelen kırgınlıkları da ortaya koydu. Bir genç, “Babam bizi bıraktı, ayrıldılar. Ben anneme veririm” derken, bir başkası “Annem daha kıymetli, çünkü hep yanımdaydı” ifadelerini kullandı.
Bu yanıtlar, sadece bir sağlık tercihi değil, aynı zamanda hayatlarındaki duygusal bağları da yansıttı. “Babamı da seviyorum ama bir şey olursa önce anneme veririm” diyen gençler, anne sevgisinin toplumdaki karşılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
“BABAMA VERİRİM” DİYENLER DE VARDI
Her ne kadar çoğunluk annesini tercih etse de, bazı katılımcılar tercihini babalarından yana kullandı. “Babamı seçerim, neden bilmiyorum” diyen bir katılımcı, sorunun duygusal ağırlığını yansıtan kısa ama etkileyici bir cevap verdi. Bir başka katılımcı ise “Anneme verecek böbrek kalmadı” diyerek mizahi bir yaklaşım sergiledi.
Bu röportajda herkesin verdiği cevap kendi hayatına ve değer yargılarına göre şekillenirken, aile bağlarının insanlar üzerindeki etkisi bir kez daha gözlemlendi.
TOPLUMSAL BİR AYNAYA DÖNÜŞTÜ
Kahramanmaraş sokaklarında yapılan bu röportaj, sadece bir sağlık sorusu değil; toplumun aile yapısı, bireysel bağlar ve çocukluk deneyimleriyle ilgili ipuçları da sundu.
“Böbreğini kime verirsin?” sorusunun ardında, aslında “Hayatında en çok kime değer veriyorsun?” sorusu vardı.
“Böbreğini kime verirsin?” sorusunun ardında, aslında “Hayatında en çok kime değer veriyorsun?” sorusu vardı.
Katılımcıların büyük bir bölümü “anne” derken, bu tercih sadece biyolojik değil; duygusal, sosyal ve kültürel bir arka plana da işaret ediyordu.
Muhabir: Atilla ŞAKACI