Kahramanmaraş’ta sokak röportajında vatandaşlara “Hakkınızı kime helal etmiyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Kimisi eski dostunu, kimisi siyasetçileri hedef gösterdi. Kimi ise herkese hakkını helal ettiğini söyledi. Yanıtlar hem düşündürdü hem de duygulandırdı.
Kahramanmaraş’ta mikrofon uzatılan vatandaşlara yöneltilen tek bir soru vardı: “Hakkınızı kime helal etmiyorsunuz?” Basit gibi görünen bu soru, sokakta samimi, öfkeli, kırgın ve kimi zaman affedici yanıtlarla karşılık buldu. Kimi siyasilerden yakındı, kimi eski dostlarına sitem etti. Kimi annesinden, dedesinden kırgınlıkla bahsederken, kimi ise “Benim hakkım helaldir, herkes için,” diyerek büyük bir gönül genişliğiyle cevapladı.
Kahramanmaraş’ta Bugün gazetesinin gerçekleştirdiği röportaj sosyal medyada kısa sürede yayıldı. Röportajın içeriği ise insan ilişkilerindeki bağışlama, kırgınlık ve affetme meselelerine dair dikkat çekici bir tablo ortaya koydu.
SİYASETÇİLERE SİTEM: “HAKKIMI HELAL ETMİYORUM”
Röportajda mikrofon uzatılan bazı vatandaşlar, soruya hiç düşünmeden cevap verdi:
“Tüm siyasetçilere hakkımı helal etmiyorum.”
Gerekçesi ise netti: güven duygusunun sarsılması. Vatandaşlar, yaşadıkları ekonomik zorluklar, adaletsizlik algısı ve verilen sözlerin tutulmaması gibi sebeplerle siyaset kurumuna olan güvenlerinin kırıldığını ifade etti.
Bu açıklamalar, sadece bir kişiye değil, sistemin tamamına yönelik duyulan bir kırgınlığı yansıtıyor.
KIRGINLIK YAKIN ÇEVREDEN: ESKİ DOSTLAR, AİLE, DEDESİ BİLE VAR
Soruya yanıt veren bazı vatandaşlar, en çok yakındıkları kişilerin en yakındakiler olduğunu söyledi.
“Eski dostlarıma helal etmiyorum.”
“Anneme… çünkü sormuyor, etmiyor.”
“Dedeme… bazen haksızlık yapıyor.”
Bu yanıtlar, insanın en çok güvendiğinden en çok kırılabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle aile üyelerine yönelik sitemler, röportajı izleyenlerin de duygulanmasına neden oldu. Kırgınlıkların açıkça dile getirilmesi, toplumda konuşulamayan birçok duygunun gün yüzüne çıkmasını sağladı.
“BİR KİŞİ VAR AMA ADINI SÖYLEMEYEYİM”
Bazı yanıtlar ise dikkat çekiciydi. İsim vermeden yapılan açıklamalar, içten gelen kırgınlıkların hala taze olduğunu gösterdi:
“Bir tane arkadaşım var, adını söylemeyeyim. Arkamdan iş çevirdi…”
Bu sözler, dostlukların kolayca yıkılabildiğini, güven duygusunun ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı. Araya zaman girse de, bazı insanlar affedilmediğini açıkça ifade etti.
“BENİM HAKKIM HELALDİR” DİYENLER DE ÇOKTU
Röportaj boyunca bazı vatandaşlar ise oldukça içten bir hoşgörüyle yaklaştı:
“Ben hakkımı herkese helal ediyorum.”
“Kıran da yok, herkesin gönlü hoş olsun.”
“Sabahlara kadar konuştuk, helal olsun kardeşim.”
Bu yanıtlar, toplumda hâlâ affetmenin, büyüklük göstermenin ve gönül genişliğinin var olduğunu gösterdi. Röportajın en içten anlarından biri ise şu sözlerle geldi:
“Hakkımı çok fazla hak yiyen insanlara ve kötülük yapanlara helal etmiyorum ama onun dışında herkese ederim.”
KİMİ AFFEDER, KİMİ İÇİNDE TUTAR
Bu kısa ama çarpıcı röportaj, insanların kalplerinde taşıdıkları yüklerin ne kadar çeşitli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kimi geçmişiyle barışmış, kimi hâlâ bir “özür” bekliyor. Ve belki de en çarpıcısı:
“Çok… çok kişi var. Kızım. Arkadaşlar, çevremdekiler…”
Kahramanmaraş sokaklarında yankılanan bu soru, aslında hepimize sorulmuş gibi:
“Sen hakkını kime helal etmiyorsun?”
“Sen hakkını kime helal etmiyorsun?”
Muhabir: Atilla ŞAKACI