Dünya genelinde ve Türkiye’de ölümlerin başlıca nedenleri arasında yer alan kalp ve damar hastalıkları, büyük ölçüde önlenebilir etkenlerle ortaya çıkıyor. Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Sefa Tatar, bu hastalıkların önlenebilir boyutuna dikkat çekerek, risk faktörlerine karşı düzenli kontrollerin önemine vurgu yaptı.
Dr. Tatar, “Her üç kişiden biri kalp damar hastalıklarından dolayı hayatını kaybediyor. Ancak kalp krizlerinin yaklaşık yüzde 80’i, altta yatan risk faktörlerinin önlenmesiyle engellenebilir. Yüksek tansiyon, diyabet, sigara ve alkol kullanımı, hareketsizlik, obezite ve yanlış beslenme, kalp sağlığını tehdit eden başlıca etkenlerdir” dedi.
Kalp hastalıklarının risk faktörlerinin çoğunun önlenebilir olduğunu ifade eden Dr. Tatar, “Bunların yanında aile geçmişinde kalp hastalığı olan bireyler, diğerlerine göre daha yüksek risk altında. Bu kişilerde eforla artan göğüs ağrısı ya da daralma şikayetleri varsa, mutlaka düzenli kontrol ve tetkik yaptırmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Tatar, risk faktörü olan kişilerin yılda en az bir kez kalp muayenesinden geçmesini önerdi. “Bu risk faktörleri sadece kalp krizine değil, kalp yetersizliği, aort hastalıkları ve inme gibi ciddi sağlık sorunlarına da zemin hazırlıyor. Kalbimize sahip çıkalım, çünkü kalbin içinde sevdiklerimiz var” dedi.
Son yıllarda özellikle Konya’da yüksek yoğunluklu margarin, hamur işleri ve kırmızı et tüketiminin kalp sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Dr. Tatar, beslenme ve fiziksel aktiviteye dikkat çekti:
-
Günlük en az 30 dakika, haftada 5 gün orta tempolu yürüyüş
-
Kalori alımı ve tüketimi arasındaki dengeyi sağlamak
-
Stres yönetimi ve spor ile stres seviyesini düşürmek
“Egzersiz sadece kalbi güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda stres seviyemizi azaltır ve kalp damar hastalıklarının gelişimini engeller. Gerekirse profesyonel destek almayı ihmal etmeyin” diye konuştu.
Kaynak: İHA




