Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi yüzde 39,5’ten yüzde 38’e indirdi. Kararın açıklanmasının ardından piyasalarda anlık hareketlenmeler yaşandı. Altın ve euro yükseliş eğilimi gösterirken, dolar kurundaki görece istikrar dikkat çekti. Borsa İstanbul ise faiz indiriminin etkisiyle yükseldi. Peki, faiz kararı sonrası altın ne kadar oldu, dolar kaç TL, euroda son durum ne, Borsa İstanbul nasıl tepki verdi? İşte ayrıntılar…
ALTIN FİYATLARI FAİZ KARARI SONRASI NE OLDU?
Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından altın fiyatlarında dalgalanma yaşandı. Güvenli liman talebinin artmasıyla özellikle çeyrek altında yükseliş dikkat çekti.
- Külçe Altın: 5.780,26 TL → 5.802,77 TL
- Çeyrek Altın: 9.299,69 TL → 9.890,00 TL
Yatırımcılar, faiz indiriminin ardından altına yönelirken, piyasadaki belirsizlik ortamı fiyatları yukarı çekti.
DOLAR NE KADAR OLDU?
Faiz indirimi sonrası dolar/TL kuru 42,60 seviyesinden işlem gördü. Faiz kararına rağmen dolar kurundaki görece durağanlık dikkat çekti. Uzmanlara göre bu durum, piyasaların kararı önceden fiyatlamış olabileceğini gösteriyor.
EURO KAÇ TL OLDU?
Euro/TL kuru ise faiz kararı sonrası 50,08 TL seviyesine yükseldi. TL üzerindeki faiz baskısının artması, euroda değer kazanımını hızlandırdı. Yatırımcıların dövize yönelmesi, özellikle euro kurunda yukarı yönlü hareketleri destekledi.
BORSA İSTANBUL KARARA NASIL TEPKİ VERDİ?
Borsa İstanbul (BIST 100) endeksi, faiz indiriminin açıklanmasının ardından %0,55 artışla 11.255,68 puana yükseldi. Faizlerin düşmesiyle kredi maliyetlerinin gerileyeceği beklentisi, şirket kârlılıklarını artırabileceği yönünde yorumlandı. Bu da borsada alış ağırlıklı bir seyrin oluşmasına yol açtı.
GENEL DEĞERLENDİRME
TCMB’nin 150 baz puanlık faiz indirimi, piyasalar tarafından beklenen bir adım olarak yorumlandı. Altın ve euro değer kazanırken, dolar kurunda sınırlı tepki görüldü. Borsa ise faiz indiriminin yarattığı olumlu beklentilerle yükseliş kaydetti. Piyasa aktörleri, kararın orta vadede ekonomik büyüme, likidite ve kredi erişimi üzerindeki etkilerini yakından izlemeye devam edecek.


