Bağımsız Bir Mizah Geleneğinden Geldi
Leman, 1991 yılında kuruldu. Kurucuları, 1985'te Gırgır dergisinden ayrılarak Limon dergisini çıkaran ekipti. Limon'un kapanmasının ardından aynı kadro tarafından bağımsız bir yayın olarak kurulan Leman, Gırgır çizgisinin ardından Türk mizahının en etkili aktörlerinden biri oldu.

Leman’ın diğer mizah dergilerinden en büyük farkı, bir medya patronuna değil, doğrudan çizerlerine ait olmasıydı. Yani Leman, kurulduğu günden bu yana herhangi bir büyük medya grubu ya da holdingin çatısı altında yer almadı.

Leman Dergisi Sahibi Kim?
Leman dergisinin yasal ve resmi sahibi, dergiyi kuran ve uzun yıllar yöneten ekip içindeki isimlerden oluşan LeMan Yayıncılık çatısı altında yer alıyor. Sahipliğini resmî olarak sürdüren isimler zamanla değişse de, kamuoyunda dergiyle özdeşleşen en bilinen isimlerden biri Zafer Aknar olmuştur. Derginin uzun yıllar genel yayın yönetmenliğini yürüten Aknar, aynı zamanda LeMan Kültür markasının da yaratıcıları arasında yer aldı.

LeMan Kültür ile Büyüyen Marka
Dergi ile özdeşleşen LeMan Kültür isimli kafe ve etkinlik zinciri de dergi sahipliğiyle bağlantılı bir oluşumdur. İlk olarak Beyoğlu’nda açılan LeMan Kültür, derginin ofis katının altına kurulmuştu. Zamanla bir kültür-sanat mekânı ve ardından kafeler zinciri haline geldi. Bugün İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde LeMan Kültür şubeleri faaliyet göstermektedir.

Karikatür Sonrası Yasal Süreç Hızlandı: Soruşturma ve Gözaltılar
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dergide yayımlanan karikatürün ardından yaptığı açıklamada, dini değerleri alenen aşağılama suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını ve 4 kişi hakkında gözaltı kararı verildiğini duyurdu. Gözaltına alınanlar arasında karikatürün çizeri D.P.’nin yanı sıra, genel yayın yönetmenleri ve yazı işleri müdürü de bulunuyor.

Savcılık ayrıca, söz konusu sayının toplatılması yönünde karar aldı.

Tepkiler Sürüyor: Boykot ve Kapatma Çağrıları
Sosyal medyada ve çeşitli sivil toplum kuruluşları nezdinde Leman dergisine yönelik tepkiler dinmiyor. Birçok kişi derginin yayın hayatının sonlandırılması gerektiğini savunurken, kimi çevrelerse ifade özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini öne sürüyor.

Muhabir: Yaşar Onur TÜRKÖN