Şehrin Onikişubat ilçesinde, Şehit Evliya Mahallesi’nde bulunan cami, 1668 yılında İskenderbey tarafından inşa edildi. Zamanla yıpranan yapı, 1912 yılında Hacı İbrahim Bey’in girişimiyle aslına uygun olarak yeniden hayat buldu. Şehir merkezinde ayakta kalan tek Osmanlı eseri olarak bilinen cami, mimarisi ve manevi dokusuyla dikkat çekiyor.
Osmanlı Mimarisinin Taşa İşlenmiş Hâli
Kubbeli yapısıyla Osmanlı cami mimarisinin izlerini taşıyan Acemli Cami, sarı kesme taşlarla inşa edilmiş olup hem sağlamlığı hem de estetik görünümüyle göze çarpıyor. Bahçesinde yer alan ve sürekli akan iki küçük havuz, ziyaretçilere hem bedenen hem ruhen huzur veren bir atmosfer sunuyor.

Sadece Cami Değil, Bir Eğitim Ocağı
Acemli Cami aynı zamanda bir külliye niteliği taşıyor. Caminin içerisinde yer alan medresede hafızlık eğitimi veriliyor. İmam Ali Ateş, sabahın erken saatlerinden geceye kadar devam eden eğitimlerde öğrencilerin hem dini ilimlere hem de cami hizmetlerine hazırlandığını vurguluyor. Ateş, “Burada sadece bilgi değil, hizmet ahlakı da öğretiliyor,” dedi.
Mahallenin Hafızası, Şehrin Manevi Mührü
Mahalle sakini Emrah Celayir, Acemli Cami’nin hem mimarisiyle hem de taşıdığı maneviyatla bölge halkı için özel bir yere sahip olduğunu dile getirdi. “Yüz yılı aşkın süredir burada hafızlar yetişiyor. Camimizin bahçesi, taş yapısı ve havası bile farklı. Gelen herkes bu manevi atmosferi hissediyor,” sözleriyle camiye olan bağlılığını ifade etti.
Geçmişin Sessiz Tanığı, Geleceğin Işık Kaynağı
Kahramanmaraş’ın tarihi siluetinde önemli bir yeri olan Acemli Cami, yalnızca geçmişi yaşatan bir yapı değil; aynı zamanda geleceğe yön veren bir eğitim yuvası. Yüzlerce yıllık sessiz tanıklığıyla bu cami, hem mimarisi hem de misyonuyla dikkat çekmeye devam ediyor.
Muhabir: Sefa Başer





