Gaziantep’te Uzman Psikolog Kübra Koçer’den EMDR Terapisi Anlatımı: Travma ve Stresle Mücadelede Etkili Yöntem
SANKO Üniversitesi Hastanesi Uzm. Klinik Psikoloğu Kübra Koçer, EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisinin, özellikle travma ve stresle başa çıkmakta zorlanan bireyler için son derece etkili bir tedavi yöntemi olduğunu açıkladı. Koçer, EMDR’nin 1980’lerde geliştirildiğini ve günümüzde psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde yaygın şekilde kullanıldığını söyledi.
EMDR Nedir? Travmatik Deneyimlerin İşlenmesinde Yeni Bir Yaklaşım
Kübra Koçer, EMDR’nin temelini, travmatik deneyimlerin beyinde nasıl işlendiğine dair bilimsel anlayışın oluşturduğunu belirtti. “Bu yöntem, danışanların geçmişte yaşadığı travmaları, göz hareketleri gibi bilateral uyarılar kullanarak yeniden işlemelerine olanak sağlar” diyen Koçer, bilateral uyarıların beynin sağ ve sol yarım küreleri arasında denge kurduğunu vurguladı. Bu sayede, olumsuz duygusal anıların daha sağlıklı bir şekilde işlenmesi mümkün hale geliyor.
EMDR Terapi Yönteminin Psikolojik Sağlığa Etkileri
Uzman psikolog Koçer, EMDR’nin travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) başta olmak üzere anksiyete, depresyon ve fobiler gibi birçok psikolojik rahatsızlıkta etkili olduğunu ifade etti. “Çeşitli klinik araştırmalar, EMDR’nin beynin duygusal işlemleme süreçlerini düzenleyerek kişilerin psikolojik sağlığını önemli ölçüde iyileştirdiğini kanıtladı” diye ekledi.
Kimlere Uygulanır? EMDR’nin Geniş Kullanım Alanları
Koçer, EMDR terapisinin post-travmatik stres bozukluğu yaşayan kişiler dışında, anksiyete ve panik bozuklukları, depresyon, travma kaynaklı fobiler ve stres ile performans sorunları yaşayan bireylerde de başarıyla uygulandığını belirtti. Özellikle savaş, taciz, kaza ve doğal afetler sonrası travma yaşayanlar için EMDR’nin önemli bir terapi alternatifi olduğunu sözlerine ekledi.
EMDR’nin Sağladığı Faydalar
Psikolog Koçer, EMDR’nin başlıca faydalarını şu şekilde sıraladı: “Travmatik hatıraların duygusal etkisini azaltır, kişiyi bu anılara karşı duyarsızlaştırır, duygusal işleme süreçlerini düzenler, kaygı, stres ve depresyon düzeylerini düşürür, bireylerin günlük yaşam işlevselliğini artırır.”



