Kahve, dünya çapında milyonlarca insanın vazgeçilmezi olarak sabah rutinlerinin ayrılmaz parçası haline geldi. Antioksidan açısından zengin olan kahve, beyin fonksiyonlarını destekleyerek konsantrasyonu artırabilir ve metabolizmayı hızlandırarak enerji seviyelerini yükseltebilir. Ayrıca, yeni yapılan araştırmalar, düzenli kahve tüketiminin Parkinson, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etkisi olabileceğine işaret ediyor. Ancak, kahvenin faydalarından tam anlamıyla yararlanmak için tüketim miktarına ve hazırlama yöntemine dikkat etmek gerekiyor.

Kahve Tüketiminde Hazırlama Yöntemi Hayati Önemde
Uzmanlar, kahvenin sağlığa etkilerinin sadece miktarla değil, demleme şekliyle de doğrudan ilişkili olduğunu vurguluyor. Özellikle filtre kullanılmadan yapılan demlemeler, uzun vadede sağlık risklerini artırabiliyor. Bu nedenle kahvenizi nasıl hazırladığınız, sağlığınızı korumada önemli bir rol oynuyor.

Dr. Rhonda Patrick, French press gibi filtresiz kahve demleme yöntemlerinde, kahve çekirdeklerinde bulunan ‘diterpen’ adlı yağda çözünen zararlı bileşiklerin fincana geçtiğini belirtti. Bu maddelerin, belirli kanser türleriyle bağlantılı olabileceği vurgulanıyor. Bu nedenle kahve seçiminde demleme yöntemine dikkat etmek gerekiyor.

Uzun süre yüksek düzeyde diterpen bileşiklerine maruz kalmak, özellikle pankreas ve gırtlak kanseri gibi bazı kanser türlerinin riskini artırıyor. Bu nedenle kahve tüketiminde filtreli yöntemler tercih edilmesi öneriliyor.

Dr. Rhonda Patrick, kahvedeki diterpen bileşiklerinin sadece kanser riskini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda kısa sürede kötü kolesterol (LDL) seviyelerini yükselterek kalp krizi ve felç riskini tetikleyebileceğini vurguluyor. Bu durum, özellikle filtresiz kahve tüketenler için önemli bir uyarı niteliğinde.

Uzmanlar, French press’in yanı sıra espresso, kaynatılmış kahve ve moka pot gibi filtresiz demleme yöntemlerinin de kahveye zararlı bileşiklerin karışmasına neden olduğunu belirtiyor. Bu durum, uzun vadede tüketicilerin sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskini artırıyor.

Dr. Rhonda Patrick, kağıt filtre kullanılan demleme tekniklerinin diterpen gibi zararlı bileşenleri tutarak sağlık risklerini azalttığını vurguluyor. Pour over ve cold brew gibi yöntemlerin ise polifenolleri koruyarak kahvenin faydalarını sağlamaya devam ettiği belirtiliyor.

Dr. Rhonda Patrick, kahvede bulunan güçlü antioksidan polifenollerin demans riskini %50 azaltabileceğini ve DNA hasarını %23 düşürdüğünü açıkladı. Ancak aynı fincanda yer alan diterpen bileşenlerinin bu faydaları gölgeleyebileceği uyarısında bulundu

Dr. Patrick, plastik içeren kahve makineleri ve aparatların sıcak suyla temasında mikroplastik ve zararlı kimyasalların kahveye karışabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, sağlıklı kahve tüketimi için ekipman seçimine özen gösterilmesi gerekiyor.

Dr. Rhonda Patrick, sıcak suyun plastik yüzeylerle temasının mikroplastik ve zararlı kimyasalların kahveye karışmasına yol açtığını belirtti. Bu nedenle cam veya paslanmaz çelik ekipmanların tercih edilmesi, pour over yönteminde plastik temasının önlenmesi önemli. Espresso kapsüllerinin de benzer riskler taşıdığı vurgulanıyor.

Dr. Rhonda Patrick, hazır kahvelerde bulunan yüksek akrilamid seviyesinin sağlık için risk oluşturduğunu belirtti. Akrilamid, yüksek sıcaklıkta pişirilen gıdalarda oluşan ve ‘muhtemel kanserojen’ olarak sınıflandırılan bir kimyasal olarak dikkat çekiyor. Bu nedenle hazır kahve tüketiminde ölçülü olunması öneriliyor.

2013 Polonya araştırmasına göre, hazır kahveler taze çekilmiş kahvelere kıyasla neredeyse iki kat fazla akrilamid içeriyor. Ancak McGill Üniversitesi’ne göre, bu maddenin zarar verebilmesi için günlük yaklaşık 10 fincan hazır kahve tüketmek gerekiyor. Ölçülü tüketim önemli.

İngiliz Kahve Derneği verilerine göre, İngiltere’de hanelerin yüzde 80’i, özellikle 65 yaş üstü bireyler, düzenli olarak hazır kahve tüketiyor. Avrupa genelinde de pratikliğiyle hazır kahve popülerliğini koruyor.

Türkiye’de özellikle gençler arasında hazır kahve tercihleri artıyor. Pratikliğiyle ofis ve evlerde popüler olsa da, uzmanlar sağlık risklerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.

Editör Hakkında