Asya ve Akdeniz coğrafyasının binlerce yıllık meyvesi ayva, yalnızca mutfaklarda değil, geleneksel tıpta da önemli bir yere sahip. Antik Yunan ve Roma dönemlerinden bu yana yetiştirilen bu meyve, elma ve armutla akraba olmasının yanı sıra zengin vitamin ve mineral içeriğiyle dikkat çekiyor.
Bağışıklığı Güçlendiren Besin Kaynağı
C vitamini, A vitamini, potasyum ve lif açısından zengin olan ayva, vücudu hastalıklara karşı koruyarak bağışıklık sistemini destekliyor. Düzenli tüketildiğinde göz sağlığını koruyor, kalp-damar sisteminin işleyişini iyileştiriyor.
Antioksidan Zengini: Kansere Karşı Doğal Kalkan
Ayvanın içeriğinde bulunan kateşin ve epikateşin gibi güçlü antioksidanlar, hücreleri serbest radikal hasarına karşı koruyor. Bu özellik, kalp hastalıkları ve kanser gibi kronik rahatsızlıkların riskini azaltmada önemli rol oynuyor.
Sindirim Dostu ve Kolesterol Düşmanı
Lif açısından zengin olan ayva, sindirim sistemini düzenliyor, kabızlık riskini azaltıyor. İçeriğindeki pektin sayesinde kötü kolesterol (LDL) seviyelerini düşürerek kalp sağlığını koruyor.
Boğaz Ağrısına ve İltihaba Karşı Doğal Çözüm
Antiseptik ve yatıştırıcı etkileri nedeniyle ayva, boğaz ağrısı, ağız yaraları ve iltihapların giderilmesinde doğal bir tedavi seçeneği olarak öne çıkıyor. Özellikle çay formunda tüketildiğinde etkisi artıyor.
Kilo Kontrolünde Yardımcı
Düşük kalorili ve lifli yapısıyla ayva, tokluk hissi sağlayarak kilo vermek isteyenler için ideal bir meyve. Düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerinde ani dalgalanmaları önlüyor.
Vitamin ve Mineral Zengini
100 gram ayvada 15 mg C vitamini, 1,9 gram diyet lifi, potasyum, demir, bakır ve magnezyum gibi birçok mineral bulunuyor. Bu özellikleriyle vücut fonksiyonlarının sağlıklı işlemesine katkı sağlıyor.
Hamilelikte Ayvanın Önemi
Hamilelik döneminde ayva, potasyum, folat ve antioksidan içeriğiyle fetal gelişimi destekliyor. Ancak uzmanlar, tüketim miktarının doktor önerisine göre belirlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Fazla Tüketimde Dikkat
Aşırı ayva tüketimi, yüksek lif oranı nedeniyle şişkinlik ve gaz sorunlarına yol açabilir. Çekirdekleri ise hidrojen siyanür üretebildiği için tüketilmemelidir.
Kaynak: Haber merkezi




