Rafine Şeker, Obezite ve İltihap Üzerinden Kanserin Zeminini Hazırlıyor
Acıbadem Adana Hastanesi İç Hastalıkları ve Yetişkin Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Soner Solmaz, aşırı şeker tüketiminin yalnızca genel sağlığı değil, kanserin gelişimini ve tedavi sürecini de olumsuz etkilediğini belirtti. Rafine şekerlerin obezite, insülin direnci ve sistemik enflamasyonu artırarak birçok kanser türüne davetiye çıkardığını vurgulayan Solmaz, “Kan şekeri dalgalanmaları tedaviye yanıtı düşürebilir, bağışıklık sistemini zayıflatabilir” dedi.
"Şeker, Kanser İçin Elverişli Bir Metabolik Ortam Oluşturuyor"
Prof. Dr. Solmaz, özellikle rafine şekerlerin vücutta oluşturduğu etkilerin kanserle yakından ilişkili olduğunu belirtti. Şekerin enerji sağladığını ancak fazla alımının insülin direnci, obezite ve kronik iltihap gibi sağlık sorunlarına yol açtığını ifade eden Solmaz, şu uyarılarda bulundu:
“Vücutta sürekli yüksek insülin ve glikoz seviyeleri, özellikle kolon, pankreas ve karaciğer kanserlerinde kanser hücrelerinin büyümesini destekleyebilir.”
“Şekerin Tetiklediği Mekanizmalar Kansere Zemin Hazırlar”
Şekerin aşırı tüketilmesiyle birlikte yağ dokusunun iltihaplı sitokinler salgılayabildiğini söyleyen Prof. Dr. Solmaz, bu durumun bağışıklık sistemine zarar vererek DNA onarımını bozduğunu belirtti. "Meme, kolorektal ve pankreas kanserleri gibi bazı türlerle doğrudan ilişkili olan obezite, insülin ve insülin benzeri büyüme faktörlerini artırarak tümör gelişimini destekleyebilir" dedi.
Tedavi Sürecinde Yüksek Şekerli Gıdalar Riski Artırıyor
Kanser tedavisi gören hastaların iştah kaybı veya tat duyusunda değişiklik yaşaması nedeniyle şekerli gıdalara yönelebildiğini söyleyen Solmaz, bu durumun uzun vadede zararlı olabileceğini vurguladı. Şekerin geçici enerji verdiğini ancak sürdürülebilir olmadığını belirterek, şu öneriyi yaptı:
“Kompleks karbonhidratlar, sağlıklı yağlar ve protein içeren dengeli bir diyet, hem bağışıklığı destekler hem de tedavi sürecinde daha istikrarlı enerji sağlar.”
“Kan Şekeri Dalgalanması, Tedaviye Olan Yanıtı Zayıflatabilir”
Diyabet ya da insülin direnci olan kanser hastalarının şeker tüketiminin daha da dikkatli planlanması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Solmaz, kontrolsüz kan şekeri seviyelerinin bağışıklık sistemini baskılayabileceğini ve tedavi başarısını düşürebileceğini belirtti.
“Tam ve Doğal Gıdalarla Beslenme Tedaviyi Destekler”
Prof. Dr. Solmaz, hastaların işlenmiş ve şekerli gıdalar yerine taze meyve, sebze, tam tahıl, sağlıklı yağ ve yağsız proteinler tüketmesini tavsiye ederek şunları söyledi:
“Doğal gıdalar antioksidan, lif, vitamin ve mineral açısından zengindir. Bu da hem bağışıklığı güçlendirir hem de iyileşme sürecine katkı sağlar.”
"Kompleks Karbonhidratlar Daha Dengeli Enerji Sağlar"
Ani kan şekeri yükselmesine neden olan basit şekerlerin yerine nişastalı sebzeler, baklagiller ve tam tahılların tercih edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Solmaz, bu gıdaların hastalarda halsizliği önleyerek daha stabil bir beslenme profili oluşturduğunu vurguladı.
“Şeker Zararlı Değil Ama Tüketimi Bilinçli Olmalı”
Şekerin tamamen zararlı olmadığını, önemli olanın tüketim miktarı ve şekli olduğunu ifade eden Solmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Rafine şekerin fazlası bağışıklığı baskılar, iltihabı artırır ve tedavi etkinliğini azaltır. Şeker tüketimi sıfırlanmasa da mutlaka dengelenmeli. Profesyonel destekle hazırlanan beslenme planları, yaşam kalitesini artırdığı gibi tedavi başarısını da etkiler.”
