Türkiye'de milyonlarca çalışanı doğrudan ilgilendiren asgari ücrette, 2026 yılı için uygulanacak zam oranı büyük bir merakla bekleniyor. Özellikle 2025 yılında ara zam yapılmaması, gözleri yıl sonunda yapılacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına çevirdi. Ancak, komisyon toplanmadan önce Merkez Bankası'nın enflasyon hedefinde yaptığı sürpriz revizyon, zam hesaplarını kökten değiştirdi ve yeni ücretin ne olacağına dair güçlü sinyaller verdi.
Zam Hesabında Yeni Paradigma: Hedef Enflasyon Dönemi
Ekonomi yönetiminin son dönemde benimsediği yeni yaklaşım, asgari ücret ve diğer maaş zamlarının artık gerçekleşen enflasyona değil, hedef enflasyona göre belirlenmesi üzerine kurulu. Daha önce 2026 yılı için yüzde 12'lik bir enflasyon beklentisi açıklayan Merkez Bankası, bu hedefi yüzde 16'ya yükselterek zam beklentilerini de yukarı çekti. Bu durum, asgari ücretin belirlenmesinde hükümetin elini güçlendirirken, çalışanların alım gücünü koruma çabası olarak da yorumlanıyor.
Geçmişte yapılan zam uygulamalarına bakıldığında, genellikle enflasyon hedefinin 5 ila 6 puan üzerinde bir artışın benimsendiği görülüyor. Bu emsal üzerinden yapılan hesaplamalara göre, 2026 asgari ücret zammının yüzde 22 ila yüzde 25 arasında olması kuvvetle muhtemel.
-
Yüzde 22'lik bir zam durumunda, mevcut 22 bin 104 TL olan asgari ücret, 26 bin 966 TL'ye yükselecek.
-
Yüzde 25'lik bir zam durumunda ise asgari ücret, 27 bin 630 TL'ye çıkacak.
Bu rakamların, hükümetin enflasyonla mücadele politikaları kapsamında en üst sınırlar olduğu ve daha yüksek bir artışın beklenmediği ifade ediliyor.
Tek Zam Kararı ve Ekonomik Etkileri
Son iki yıldır asgari ücrete ara zam yapılmaması kararı, 2026 yılında da devam edecek gibi görünüyor. Uzmanlar, bu kararın ekonomideki fiyatlama davranışlarını düzene sokmak ve enflasyon beklentilerini kontrol altında tutmak için alındığını belirtiyor. AK Partili yetkililerin de dile getirdiği gibi, yüksek ve sık zamlar:
-
Esnafın üzerindeki maliyet yükünü artırarak işletmeleri zor durumda bırakıyor.
-
Yüksek işçilik maliyetleri nedeniyle kayıt dışı istihdamı artırma riski taşıyor.
-
Piyasadaki ürün fiyatlarının zam beklentisiyle erkenden yükselmesine (fiyatlama davranışlarının bozulması) neden oluyor.
-
Tüm bu olumsuzluklar, orta vadede enflasyonu daha da yükselterek yine en çok işçilere ve dar gelirli kesime zarar veriyor.
Asgari ücretin belirlenmesi süreci, sadece çalışanların alım gücünü değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik istikrarını da yakından etkileyen karmaşık bir denklemi içeriyor. Bu nedenle, Aralık ayında yapılacak komisyon toplantısında alınacak kararlar, tüm ekonominin geleceği için büyük önem taşıyor.
