Mücevher sektöründe tasarımcı yaklaşımı ve ustalık işçiliğiyle öne çıkan Regold, yüzük seçimini yalnızca estetik bir tercih olmaktan çıkaran kapsamlı bir rehber yayımladı. “Doğru Yüzüğü Seçmenin 7 Kuralı” başlıklı çalışma, yüzüğün takan kişinin kimliğini yansıtan güçlü bir ifade aracı olduğuna dikkat çekiyor.
Bir yüzüğün yalnızca parmağa takılan bir aksesuar değil, kişisel tarzın ve yaşam anlayışının sessiz bir dili olduğu vurgulanan rehber, tüketicilere bilinçli tercih yapma konusunda yol göstermeyi amaçlıyor.
Fiyat Etiketinden Çok Değere Odaklanın
Rehberin ilk maddesinde, yüzük seçiminde fiyatın tek başına belirleyici olmaması gerektiği ifade ediliyor. Uzmanlar, bir yüzüğün gerçek değerinin; kullanılan malzeme kadar işçilik, tasarım dili ve taşıdığı hikâyeyle ölçüldüğünü belirtiyor. Uzun yıllar keyifle kullanılabilecek bir yüzüğün, zamanla değer kazanan bir parça haline geldiğine dikkat çekiliyor.
Şekil ve Boyut El Anatomisiyle Uyumlu Olmalı
İkinci kuralda, yüzüğün el ve parmak yapısıyla uyumunun estetik görünüm açısından belirleyici olduğu vurgulanıyor. Doğru tasarımın, parmakları daha zarif ya da dengeli gösterebileceği belirtilirken, yüzüğün elin doğal güzelliğini tamamlaması gerektiği ifade ediliyor.
İşçilik, Yüzüğün Sessiz İmzasıdır
Üçüncü maddede ise mücevher dünyasının en kritik unsurlarından biri olan işçiliğe dikkat çekiliyor. Altın yüzüklerdeki her detayın tasarımcının vizyonunu yansıttığına işaret edilen rehberde, ince işçilikle üretilen parçaların yalnızca aksesuar değil, kişisel bir ifade aracı haline geldiği vurgulanıyor.
Tasarım Modaya Değil, Kişiye Ait Olmalı
Dördüncü kural, geçici trendler yerine zamansız tasarımların önemine odaklanıyor. Moda akımlarının değişken olduğuna dikkat çekilen rehberde, karakteri yansıtan yüzüklerin yıllar sonra da aynı anlamı taşıdığı belirtiliyor. “Trendler geçer, stil kalır” anlayışı bu yaklaşımın temelini oluşturuyor.
Taş ve Maden Uyumu Karakter Yaratır
Beşinci maddede, yüzüğün altın tonu ile kullanılan taşın rengi arasındaki uyumun, tasarımın ruhunu belirlediği ifade ediliyor. Soğuk tonların sade bir zarafet sunarken, sıcak tonların daha güçlü ve iddialı bir duruş ortaya koyduğu belirtiliyor.
Hikâyesi Olan Yüzükler Kalıcı Olur
Altıncı kuralda, tasarımın arkasındaki hikâyenin yüzüğün duygusal değerini artırdığına vurgu yapılıyor. Bir ilham, anı ya da konseptle şekillenen yüzüklerin zamanla kişisel bir bağ kurduğu ve yalnızca takılan değil, sahiplenilen parçalara dönüştüğü ifade ediliyor.
Yüzük, Takan Kişinin Kimliğini Yansıtmalı
Rehberin son maddesinde ise tüm kuralların ortak noktasına dikkat çekiliyor. Doğru yüzüğün, takan kişinin karakteriyle aynı dili konuşması gerektiği vurgulanırken, “Yüzük sizi anlatmalı” yaklaşımı öne çıkıyor.
Mücevher Sektörüne Rehber Niteliğinde Bir Yaklaşım
Yayımlanan bu rehberin, mücevher sektöründe tüketici bilincinin artmasına katkı sağlaması bekleniyor. Yüzük seçimini yalnızca estetik değil, kişisel ifade ve tasarım değeri üzerinden ele alan yaklaşım, sektöre yeni bir perspektif sunuyor.
Tasarımcı kimliği, ustalık işçiliği ve zamansız estetik anlayışıyla öne çıkan Regold’un bu çalışması, tüketicilere kendi hikâyelerini anlatan bir parça seçme imkânı sunuyor.
