Kalp hastalıkları denildiğinde akla genellikle kolesterol ve doymuş yağlar gelir. Ancak son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar, yüksek kan şekeri ve insülin seviyelerinin de kalp sağlığı üzerinde ciddi etkiler yarattığını gösteriyor. Özellikle diyabet tanısı olmayan bireylerde bile bu durumun riskleri artırması, konunun önemini bir kez daha gündeme taşıdı.
Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu’nda yürütülen bir araştırmaya göre, diyabet hastası olmayan kişilerde uzun vadeli yüksek kan şekeri değerleri kalp hastalığı riskini neredeyse iki katına çıkarabiliyor. Bu durum, sadece diyabet hastalarının değil, sağlıklı olduğunu düşünen bireylerin de kan şekeri seviyelerine dikkat etmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Araştırmada elde edilen bulgulara göre, diyabetli bireylerde kan şekeri seviyesindeki yüzde birlik artış bile kalp krizi riskini %18 oranında artırabiliyor. Bu veriler, düzenli kontrol ve yaşam tarzı değişikliklerinin ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor.
Uzmanlar, beslenmenin kan şekeri kontrolünde temel rol oynadığını belirtiyor. Rafine şeker ve karbonhidratlardan uzak durmak, sağlıklı karbonhidratları protein ve sağlıklı yağlarla birlikte tüketmek, glikozun kana karışma hızını yavaşlatıyor. Bu da hem kan şekeri dalgalanmalarını hem de insülin yükünü azaltıyor. Tatlı tüketmek isteyenler için de uzmanlar, öncesinde protein tüketmenin bu etkiyi sınırlayabileceğini hatırlatıyor.
Fiziksel aktivite de kalp ve metabolizma sağlığı için en güçlü desteklerden biri. Günlük yürüyüşler, tempolu egzersizler veya kas kütlesini artırmaya yönelik direnç antrenmanları, insülin direncini azaltarak kan şekerini düzenlemeye yardımcı oluyor. Aynı zamanda fazla kiloların kontrol altına alınması da bu süreçte önemli bir koruyucu etken olarak öne çıkıyor.
Johns Hopkins’teki çalışmanın yazarlarından Dr. Elizabeth Selvin, yaşam tarzında yapılacak küçük ama istikrarlı değişikliklerin hem kan şekeri hem de insülin dengesinde büyük iyileşmeler sağlayabileceğini, bunun da kalp hastalıkları riskini düşürdüğünü vurguluyor.
Uzmanlara göre sağlıklı bir beslenme düzeni, düzenli egzersiz ve ideal kilo kontrolü; yalnızca diyabetliler için değil, toplumun geneli için kalp sağlığının korunmasında kilit bir rol oynuyor.
