90’lı yılların en karanlık faili meçhul olaylarında adı geçen “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, uzun yıllardır ilk kez ortaya çıktığı öne sürülen bir telefon görüşmesiyle gündeme geldi. Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk’ün iddiasına göre Yıldırım, gazeteyi arayarak “Ben Yeşil” dedi ve geçmişe yönelik dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Öztürk, arayan kişinin gerçekten Mahmut Yıldırım olup olmadığını bilmediğini vurgulayarak konuşmanın detaylarını paylaştı.
YEŞİL KOD ADLI MAHMUT YILDIRIM KİMDİR, NEDEN GÜNDEMDE?
Mahmut Yıldırım, 1990’lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde işlenen birçok faili meçhul cinayet ve karanlık operasyonla anılan, devlet kayıtlarında dahi yaşayıp yaşamadığı belirsiz isimlerden biridir. Bingöl’ün Solhan ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu bilinen Yıldırım, uzun yıllar boyunca güvenlik bürokrasisi ve illegal yapılanmalarla ilişkilendirildi.
Hakkında pek çok iddia ortaya atılmasına rağmen, Yıldırım’ın akıbeti hiçbir zaman netleşmedi. Resmi kayıtlarda “ölü” ya da “sağ” olarak işaretlenmemiş olması, onun Türkiye siyasi tarihinde “gölge isim” olarak anılmasına yol açtı. Son olarak gazeteci Saygı Öztürk’e ulaştığı iddia edilen telefon görüşmesi, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi.
SAYGI ÖZTÜRK’Ü ARAYAN KİŞİ ‘BEN YEŞİL’ DEDİ
Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk, 9 Aralık 2025 günü saat 13.30 sıralarında gazetenin santralinden iki kez arandığını ve ikinci aramada telefonun ucundaki kişinin kendisini “Yeşil” olarak tanıttığını yazdı.
Öztürk, konuştuğu kişinin gerçekten Mahmut Yıldırım olup olmadığını tespit edebilmek için geçmişte yazdığı bazı haberlerle ilgili sorular yönelttiğini belirtti. Telefonda olduğu iddia edilen kişi, 1953 doğumlu olduğunu, karaciğer nakli geçirdiğini ve naklin “başka bir isimle yapıldığını” söyledi. Ayrıca sağlık durumunun iyi olmadığını ve uzun süre Azerbaycan’da kaldığını, şu anda ise Suriye sınırına yakın bir bölgede, ülkücü bir dostunun yanında yaşadığını ifade etti.
ÖCALAN’A YÖNELİK SUİKAST İDDİASI: “İHANETE UĞRADIK”
Saygı Öztürk’le yaptığı iddia edilen görüşmede, Yıldırım adına konuşan kişi 1990’lı yıllarda sıkça gündeme gelen Abdullah Öcalan’a yönelik suikast planına da değindi.
Söz konusu kişi, Öcalan’ın Şam’da kaldığı eve yönelik bir saldırı planında yer aldığını öne sürerek şu iddiayı dile getirdi:
“Evet, Öcalan’ı bombalı araçla öldürecektik. Bir kadın, iki üsteğmen, cezaevinden getirilen bir kişi ve başka bir arkadaşımız daha vardı. Ancak ihanete uğradık. Suriyeli aracımız uzak park edince plan bozuldu.”
Bu ifadeler, geçmiş dönem suikast iddialarını yeniden gündeme taşırken, resmi makamlar tarafından doğrulanmış bir bilgi bulunmadığını hatırlatan yorumlar da dikkat çekti.
“KONYA’DA YAKALANDIM AMA SERBEST BIRAKILDIM” İDDİASI
Arayan kişinin en dikkat çeken iddialarından biri de Türkiye’ye döndükten sonraki süreçle ilgiliydi. Yıldırım olduğunu söyleyen şahıs, dış görünüşünün değişmiş olması nedeniyle tanınmadığını, buna rağmen Konya’da yakalandığını ancak “verilen bir emirle serbest bırakıldığını” iddia etti. Kim tarafından verildiği açıklanmayan bu emir, görüşmenin en kilit noktalarından biri olarak öne çıktı.
Ayrıca, Emekli Binbaşı Cem Ersever’in öldürülmesi iddiaları sorulduğunda ise, “Bu söylentiler Köroğlu efsanesi gibi” diyerek suçlamaları reddetti.
