Bir kimsenin doğduğu ve yaşadığı, siyasal ve duygusal yönden bağlı olduğu toprak parçasını; ruhun özlemini duyduğu asıl ve gerçek âlemi ifade eden sosyoloji, siyaset ve tasavvuf terimine biz VATAN diyoruz.

Başka bir ifadeyle sözlükte “yerleşmek, bir yeri yurt edinmek, kendini bir şeye alıştırmak” anlamındaki vatan kökünden türeyen vatan klasik sözlüklerde ve edebî metinlerde “kişinin doğduğu, yerleştiği, barındığı ve yaşadığı yer” mânasına gelir. Aynı veya yakın anlamda mevtın da (çoğulu mevâtın) kullanılır. İnsanın bir amaçla yerleştiği yer onun mevtınıdır. Îtân ve tavattun “bir yeri vatan edinmek” demektir.

Bu tanımdan da anlaşıldığı üzere buradan devleti yönetenlere şunları söylemek ve hatırlatmak istiyorum: 27 Şubat 2020 tarihinin gecesinde hem de mübarek Regaib Kandilinde vatan dışında bulunan TÜRK ASKERLERİMİZ hain bir saldırıyla şehit düşmüştür. Bu asla kabul edilemez. Bunun hesabı verilmelidir. Yeter artık bizler “şehit” istemiyoruz; “gazi” istiyoruz. Her ne olursa olsun Türk Askerini, vatan toprağından dışarı çıkarmayınız bu ve buna benzer hadiselerden ders çıkarılmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Türk vatanının bir karış toprağı için bütün millet bir vücut olarak ayağa kalkar.” Bize ait olmayan topraklarda vatan savunması yapılmaz. Bu yanlış bir politikadır. Eğer ki bizim topraklara gelip adım atacak olursa işte o zaman dünyayı o hainlere dar ederiz.

”Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk edilemez.” Bu cümlesinde de Atatürk, vatanın asla terk edilemeyeceğini söylüyor. Bugün kendi toprağını terk edip Türkiye topraklarına sığınan Suriyeliler, yarın bir gün bu topraklarda bizi de yalnız bırakırlar; ardına bakmadan kaçarlar. 

Fazla söze gerek yok, söylenecek söz de çok; lakin vakit icraat vaktidir. Türk milleti olarak yeteri kadar stresli ve hüzünlüyüz, mutsuzuz. Saçma sapan politikalarla Türkiye’yi sonu belli olmayan maceraya atmayınız? (ki fi tarihte birçok parti Türkiye sınırları dışına çıkmayalım diye uyarmışlardı.)Bir KAHRAMANMARAŞLI olarak vatan nasıl savunulur; biz bunu ecdadımızdan biliyoruz, demeye gerek yok! Tarih şahittir: “Dünyada TEK MADALYONLU ŞEHİR” ve “KENDİ KENDİSİNİ SAVUNUP KURTARAN BİR MEMLEKETTİR!”

Yol yakınken tekrardan bilgiler, planlar ve projeler iyice gözden geçirilmelidir. Ben şahsım adına bir edebiyatçı şair ve yazar olarak bu durumdan çok rahatsızım. Bu işe artık “DUR!” denilmelidir. İş işten geçtikten sonra bir anlamı kalmıyor. Sabır tükeniyor maalesef…

Bu vatan kimindir?

Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır,
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.

NOT: Hz. ALLAH (c.c.) kalp gözümüzü açmayı ve basiretli olmamızı nasip etsin inşaallah. (Amin.) Başımız sağ olsun TÜRKİYEM (Kahramanmaraşlım).

devam edecek…