Bugün, kurtuluş mücadelesinin temellerinin atılması için Mustafa Kemal ve dava arkadaşlarının Samsun’ a ayak basmalarının 101. yılı.

Bu nedenle Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı büyük bir coşku içerisinde karşılıyor ve kutluyoruz.

19 Mayıs, Atatürk'ün ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak amacıyla başlattığı ulusal hareketin ilk adımıdır.

Her ne kadar Covid-19 salgını nedeniyle resmi kutlamalar yapılamamakta, bu coşkuyu sokaklara taşımak suretiyle tüm ulusça kutlayamamakta isek de, evlerde, gönüllerde, kalplerde bu coşku daha da artmış bir şekilde hissedilmekte ve kutlanmaktadır.

Bir milletin sahip olduğu en önemli şey vatanıdır.

Bayrak bu vatanın bağımsızlığının sembolüdür.

Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsuna çıkmıştır 101 yıl önce…

19 Mayıs, İtilaf Devletleri'nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gündür.

Bir milletin sahip olduğu en önemli şey Vatan ve bayraktır.

Dalgalanmaya devam ettiği sürece bir millet varlığını ve vatanını koruyabilir/koruyabilmiştir demektir.

Her millet için vatan ve bayrak kutsaldır.

Bir insan vatanını seviyorsa vatanı için çalışır.

Gerektiği vaziyetlerde canını bile vermeye hazırdır.

Atalarımız da bu mantıkla bu vatanı düşman elinden kurtarıp bizlere bırakabilmişlerdir.

Canlarını bizler ve vatanımız için feda etmişlerdir.

Milletimize bağımsızlık yakışmaktadır ve atalarımız bu bağımsızlığı sağlayabilmek için milli mücadeleyi sürdürmüşlerdir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğin de, 19 Mayıs 1919’da emperyalistlere karşı başlatılan ulusal mücadelemiz, aynı zamanda emperyalizmin sömürüsü ve saldırısı altında ezilen tüm mazlum milletlere örnek olmuştur.

19 Mayıs, emperyalizme köleliğe karşı, bağımsızlık savaşının adıdır.

Dünyanın en güçlü Devletlerinin, yurdumuzu işgal ederek, milletimizi köleleştirmesine seyirci kalınamazdı.

Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği ulusumuzun geleceği olan genç nesil, bugün ciddi tehlikelerle ve tehditlerle karşı karşıya bulunmaktadır.

Milyonlarca gencimizi, işsizlik-açlık beklemekte ve gençlerimiz çalışma yaşamında güvencesizlik ve ağır emek sömürüsü ile karşı karşıya bırakılmaktadır.

Her şeye rağmen bu karanlık tabloyu, aydınlatmak gençliğe düşmektedir.

Mustafa Kemal Türk gençliği için "“Benim anladığım gençlik, Türk inkılâbının fikirlerini ve ideolojilerini benimseyip, gelecek nesillere aktarabilecek kimselerdir.

Benim nazarımda yirmi yaşındaki bir yobaz ihtiyardır, yetmiş yaşındaki bir idealist de, ter-ü taze bir gençtir. İşte benim anladığım Türk genci.” demiştir.

Gençlik, kararlı bir şekilde Atatürk’e, devrim ve ilkelerine, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne, onun değerlerine ve kazanımlarına, Cumhuriyet'in temel değerlerine, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkarak, çağdaş Türkiye’nin meşalesini taşımaya devam edecektir.

Bu düşüncelerle Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bize bağımsızlığımızı kazandıran tüm kahramanları saygı ile anıyorum.