Türkiye’nin bu arenadaki iddiasını güçlendirmek için yeni bir adım daha atıldı: TÜRKSAT 7A’nın finansman protokolü resmen imzalandı.

Konuşmasında İsrail-İran gerginliğini örnek veren Uraloğlu, uydu teknolojilerinin savaşların seyrini belirleyen unsurlar haline geldiğine işaret etti. İstihbarat, iletişim ve lojistik gibi alanlarda uyduların stratejik üstünlük sağladığını ifade eden Bakan, "Savaş artık sadece karada, havada veya denizde değil; uzayda da kazanılıyor" dedi.

Türkiye’nin uzaydaki yolculuğunu Osmanlı dönemine kadar götüren Uraloğlu, 1994’teki TÜRKSAT 1B’den bu yana yaşanan gelişmeleri hatırlattı. 21 Nisan 2025’te yüzde 80 yerlilikle üretilen TÜRKSAT 6A’nın devreye alınması, Türkiye’yi haberleşme uydusu üreten 11 ülke arasına taşıdı. Uraloğlu, TÜRKSAT 6A’nın Hindistan’ın doğusunda hizmet vermeye başlayacağını duyurarak küresel başarının altını çizdi.

Yeni nesil yüksek kapasiteli veri aktarımı yapacak TÜRKSAT 7A’nın 2029’da devreye alınması planlanıyor. Türkiye’nin dijital bağımsızlığı ve iletişimde küresel söz sahipliği hedefinde kritik rol üstlenecek olan uydu için, Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı UDHAM ile TÜRKSAT arasında finansman protokolü imzalandı.

Türkiye’nin Göktürk, İMECE ve küp uydu projeleriyle büyüyen uydu ekosistemine dikkat çeken Bakan Uraloğlu, TÜRKSAT’ın Model Uydu Yarışmaları gibi etkinliklerle gençleri bu alana yönlendirdiğini ifade etti. Türkiye’nin “uzayda izi olanın, dünyada sözü olur” mottosuyla hareket ettiğini belirten Bakan, TÜRKSAT 7A ile küresel iletişimde söz sahibi olma hedefinin altını çizdi.

Kaynak: İGF