Gezi Parkı davası kapsamında 4 yılı aşkın süredir cezaevinde bulunan şehir plancısı Tayfun Kahraman hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "hak ihlali" kararı gündem yarattı. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kararı yeterli bulmadı ve hem yeniden yargılama hem de tahliye talebini reddetti. Gelişme sonrası kamuoyunda “Tayfun Kahraman kimdir, neden cezaevinde?” soruları yeniden sorulmaya başlandı.
Tayfun Kahraman kimdir?
1981 yılında İzmir’de doğan Tayfun Kahraman, şehir plancısı, akademisyen ve hak savunucusu kimliğiyle tanınıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden mezun olan Kahraman, aynı üniversitede akademik kariyerine devam etti. Daha sonra İstanbul Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında doktorasını tamamladı.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nde uzun yıllar görev aldı. Kent hakkı, kamusal alanlar ve şehircilik politikaları üzerine aktif çalışmalar yürüttü. Akademik alanda da çeşitli üniversitelerde ders verdi; özellikle kentleşme, toplumsal hareketler ve demokratik katılım üzerine yazılar kaleme aldı. Tayfun Kahraman, evli ve bir kız çocuk babasıdır.
Tayfun Kahraman ne yaptı?
Tayfun Kahraman, 2013 yılında başlayan Gezi Parkı protestolarında aktif rol oynayan isimler arasında yer aldı. Dönemin Taksim Dayanışması içinde görev alarak kamuoyunda öne çıktı. Bu süreçte kent hakkı ve çevre savunusuna dair yaptığı açıklamalarla tanındı.
Gezi Parkı eylemlerinin ardından açılan davada, "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla yargılandı. Bu kapsamda aralarında Osman Kavala’nın da bulunduğu isimlerle birlikte 2022 yılında mahkûm edildi. Kahraman, bu süreç boyunca suçlamaları reddetti ve kamu yararını savunduğunu belirtti.
Neden cezaevinde, AYM kararı ne dedi?
Tayfun Kahraman, Gezi Parkı davasında aldığı cezanın ardından cezaevine konuldu. Ancak 2024 yılında Anayasa Mahkemesi, Kahraman'ın başvurusunu değerlendirerek hak ihlali kararı verdi. AYM, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Bu karar doğrultusunda avukatları yeniden yargılama ve tahliye başvurusu yaptı.
Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin kararının “temyiz merci gibi davranmak” anlamına geldiğini ve bu nedenle yetki aşımı oluşturduğunu savunarak başvuruyu reddetti. Mahkeme, hem infazın durdurulması hem de tahliye taleplerini kabul etmedi.
Süreç nasıl devam edecek?
Tayfun Kahraman'ın avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ret kararına karşı üst mahkemeye itiraz edeceklerini belirtti. Hukukçular ise AYM kararlarının bağlayıcılığına dikkat çekerek, bu tür ret kararlarının Anayasa’nın açık hükümleriyle çeliştiğini savunuyor.
Kahraman’ın cezaevinde tutulmasına yönelik tepkiler artarken, süreç hem Türkiye'de hem de uluslararası kamuoyunda dikkatle izleniyor. Önümüzdeki günlerde mahkemelerin nasıl bir tutum sergileyeceği, davanın seyrini belirleyecek.
