New York, Schenectady’de yaşayan Brenda T., iki yıl önce 50 yaşındayken rahim ağzı kanseri teşhisi aldı. O dönem sağlık sigortası olmayan Brenda, ücretsiz bir klinikte kadın sağlığı savunucusu Sandy ile tanıştı. Sandy, Brenda’ya her görüşlerinde Pap testi yaptırıp yaptırmadığını soruyor, düzenli kontrollerin önemini vurguluyordu. Brenda sonunda test yaptırdı ve erken evrede kanser tespit edildi.
Üç çocuk annesi ve iki torun sahibi Brenda, “Daha erken tarama yaptırsaydım, kanserimin kısmi histerektomi gerektirecek kadar ilerlemeyeceğini öğrendim,” dedi. Erken teşhis sayesinde ameliyatı başarılı geçti ve Brenda bugün sağlıklı bir yaşam sürüyor.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, ABD’de her yıl yaklaşık 12.000 kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konuluyor ve 4.000 kadın bu hastalıktan hayatını kaybediyor. Uzmanlar, erken teşavi ve düzenli taramayla rahim ağzı kanserinin önlenebileceğini belirtiyor.
Rahim ağzı kanseri taramalarında iki temel test öne çıkıyor: Pap testi ve HPV testi. Pap testi, kansere dönüşebilecek prekanser hücreleri tespit ederken; HPV testi, çoğu kanserin nedeni olan virüsü arıyor. Pap testi 21-65 yaş arası kadınlara öneriliyor. Normal sonuç alındığında üç yıl sonra tekrar test yapılabiliyor. 30 yaş ve üzerindekiler ise Pap testiyle birlikte beş yılda bir HPV testi yaptırabiliyor.
Düşük gelirli veya sigortasız kadınlar, CDC’nin Ulusal Meme ve Rahim Ağzı Kanseri Erken Teşhis Programı kapsamında ücretsiz veya düşük maliyetli tarama hizmetlerinden yararlanabiliyor. Brenda, “Şimdi sağlıklıyım ve düzenli kontrollerimi yaptırıyorum. Kızımın da HPV aşısı olmasını sağlayacağım. Hayatımı kurtardığı için Sandy’ye minnettarım,” dedi.
Rahim ağzı kanseri ve HPV hakkında detaylı bilgiye CDC’nin resmi web sitesinden ve 1-800-CDC-INFO hattından ulaşılabiliyor. Kadın sağlığı savunucuları, düzenli taramanın hayat kurtardığını vurguluyor.
