Savunma sanayisinde yerli teknolojilerle dikkat çeken Türkiye, bu kez "milli robot köpek"le sahaya çıkmaya hazırlanıyor. Hyperever firmasının geliştirdiği PROTEO adlı 4 bacaklı otonom robot, 2026 yılının başında aktif görevlere hazır hale gelecek.
NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı (NATO ACT) liderliğinde yürütülen NATO İnovasyon Sürekliliği Girişimi kapsamındaki final etkinliği, Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Etkinliğe katılan Hyperever, geliştirdiği milli robot köpek PROTEO ile dikkatleri üzerine çekti.
İTÜ ARI Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren Hyperever, eklemli robot tasarımı, gömülü sistemler, yerleşik yazılım ve otomasyon teknolojileri alanlarında çalışıyor. Bu çalışmaların en somut örneği olan PROTEO;
-
Gözetleme,
-
Lojistik destek,
-
Patlayıcı madde imha,
-
Zorlu arazi görevleri
gibi operasyonlarda kullanılacak şekilde tasarlandı.
35 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesi, 4–6 saatlik görev süresi ve kısa süreli koşularda 12 km/saat hıza ulaşabilme yeteneğiyle PROTEO, muharebe sahasında insan gücünü destekleyecek yeni bir dönemin kapısını aralıyor.
PROTEO, GNSS destekli gelişmiş yapay zekâ algoritması sayesinde otonom, yarı otonom ve manuel kontrol modlarında çalışabiliyor. Kompakt ama güçlü yapısı, zorlu çevre koşullarında yüksek dayanıklılık sunarken, anlık veri aktarımıyla operasyon merkezleriyle sürekli iletişim kurabiliyor.
Bu özellikleriyle PROTEO, özellikle meskûn mahal ve tünel operasyonlarında askerlerin güvenliğini artıracak, riskli görevlerde insan faktörünü en aza indirecek.
Hyperever Kurucusu ve Genel Müdürü Çayan Baykal, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, NATO etkinliğinde yer almanın büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirtti.
Baykal, “Robotumuz kıyı güvenliği görevlerinde sahadan topladığı verileri anlık olarak merkeze aktarabiliyor. Bu faaliyetle çok ciddi bir bilgi birikimi elde ettik. PROTEO’nun ilk prototipi bu etkinlikte yer aldı. 2026 başında sahada standartlara uygun modelimizi görebileceksiniz.” dedi.
Baykal ayrıca, PROTEO’nun konseptinin zorlu şartlara dayanıklı olmasına dayandığını vurguladı:
“Gerçekten hassas cihazlar geliştiriyoruz. Askerî kullanım için robotun hem dayanıklı hem de yüksek faydalı yük taşıma kapasitesine sahip olması gerekiyor. Yeni versiyonumuz 35 kilograma kadar yük taşıyabilecek.”
Hyperever, sadece askeri alanda değil, sivil güvenlik ve afet destek görevlerinde de kullanılabilecek robotlar üzerinde çalışıyor. PROTEO’nun farklı sensörlerle donatılarak devriye görevlerini otonom şekilde yerine getirebileceğini belirten Baykal, uzun vadede “insansı robot” üretimine geçmeyi planladıklarını söyledi.
Bu kapsamda, Hyperever ekibi, PROTEO projesiyle elde ettiği deneyimi daha gelişmiş insansız sistemlere entegre etmeyi hedefliyor. Türkiye’nin robotik savunma teknolojilerinde attığı bu adım, yerli ve milli üretim gücünün küresel arenadaki yansıması olarak görülüyor.
PROTEO, yalnızca bir “robot köpek” değil; aynı zamanda Türkiye’nin yapay zekâ destekli savunma sistemlerinde geldiği noktanın sembolü. 2026’da sahada göreve başlaması beklenen milli robot köpek, NATO standartlarında görev alabilecek ilk Türk üretimi robot olma özelliğini taşıyor.
Uzmanlara göre PROTEO’nun başarısı, Türkiye’nin savunma ekosisteminde insansız kara sistemleri alanında yeni bir sayfa açacak.
Kaynak: Anadolu Ajansı
