4. YÜZYILDA İNŞA EDİLDİ, STRATEJİK NOKTADA YER ALIYOR
Sütpişiren Kalesi’nin kesin yapım tarihi bilinmese de, mimari özellikleri ve kalıntıları incelendiğinde M.S. 4. yüzyıla tarihlendiği düşünülüyor.

Roma ve Bizans dönemlerinde Hurman Vadisi’ni gözetleme ve savunma amacıyla inşa edildiği belirtilen kale, konumu itibarıyla oldukça stratejik bir noktada yer alıyor.

Kireç harçlı kaba yontma taş ve moloz taş kullanılarak inşa edilen yapı, zamanla tahrip olmuş olsa da ayakta kalmayı başaran bölümleriyle tarih tutkunlarını büyülemeye devam ediyor.

KALEYE ADINI VEREN HİKÂYE: SÜTPİŞİREN EFSANESİ
Sütpişiren Kalesi’nin adı, bölge halkı arasında nesilden nesile aktarılan bir efsaneye dayanıyor. Anlatılanlara göre, yaylalarda sağılan sütler bu kalede kaynatılarak, Hurman Kalesi’nde görev yapan askerlere gönderilirmiş. Sütlerin bozulmadan ve soğumadan askerlerin bulunduğu yere ulaştırılması için bu noktada kaynatılması gerektiği düşünülürmüş. Bu geleneksel uygulama zamanla yapıya “Sütpişiren Kalesi” adının verilmesine neden olmuş. Efsanevi anlatım, kaleyi sadece bir savunma yapısı değil, aynı zamanda günlük yaşamla iç içe geçmiş bir nokta hâline getiriyor.

HARABE HALİNDE DE OLSA KÜLTÜREL MİRAS OLARAK AYAKTA
Bugün büyük bölümü yıkılmış olan kale, hâlâ bölge halkı için kültürel bir simge niteliği taşıyor. Afşin’in derin tarihini ve geçmiş uygarlıkların izlerini yansıtan yapı, yerel tarih ve turizm açısından keşfedilmeyi bekleyen bir değer olarak öne çıkıyor. Özellikle tarih meraklıları, doğa yürüyüşçüleri ve fotoğrafçılar için ilgi çekici bir durak olan Sütpişiren Kalesi, hem doğal güzelliklerin hem de tarihî dokunun iç içe geçtiği ender yapılardan biri olarak kabul ediliyor.





