Türkiye genelinde Ekim 2025’te ortalama yağış miktarları artarken, Kahramanmaraş bu artıştan olumsuz etkilenen iller arasında yer aldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı 2025 Ekim Ayı Alansal Yağış Raporu verilerine göre, Kahramanmaraş'ta yağış miktarı geçen yıllara oranla yüzde 60’tan fazla azaldı. Uzmanlar, bu durumun hem tarımsal üretimi hem de yer altı su kaynaklarını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor.
TÜRKİYE GENELİNDE YAĞIŞLAR ARTTI, KAHRAMANMARAŞ’TA AZALDI
Rapor, ülke genelinde ekim ayı yağışlarının geçtiğimiz yıla kıyasla yaklaşık yüzde 100 artış gösterdiğini ortaya koydu. Ortalama yağış miktarı, 1991-2020 döneminde 49,4 kg/m² olarak ölçülürken, Ekim 2025’te bu oran 53,5 kg/m²’ye yükseldi. Ancak Kahramanmaraş’ın da aralarında bulunduğu bazı iller bu ortalamanın oldukça gerisinde kaldı. Özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde, yağışlarda yüzde 60’tan fazla azalma yaşandı. Bu iller arasında Konya, Karaman, Kayseri, Malatya ve Elazığ da yer alıyor.
GÜNEYDOĞU EN KURAK BÖLGE OLDU
Verilere göre, yağışların en fazla azaldığı bölge yüzde 45 ile Güneydoğu Anadolu oldu. Şanlıurfa’nın güney kesimlerinde ise azalma oranı yüzde 80’i buldu. Türkiye genelinde yağışlı gün sayısı ortalama 9,8 gün olurken, Kahramanmaraş’ta bu sayı sadece 3 ila 5 gün arasında kaldı. Bu da bölgedeki kuraklık baskısını daha da görünür hale getirdi. Kuraklık, özellikle tarım ve hayvancılık açısından ciddi risk oluşturuyor.
EN ÇOK YAĞIŞ ZONGULDAK’A, EN AZ YAĞIŞ MARDİN’E DÜŞTÜ
Ekim ayında il bazında en yüksek yağışı metrekareye 196,5 kilogram ile Zonguldak aldı. En düşük yağış ise metrekareye 19,4 kilogram ile Mardin’de kaydedildi. En fazla artış gösteren il İzmir, en fazla azalış gösteren ise yüzde 62 ile yine Mardin oldu. Marmara ve Ege bölgeleri son 10 yılın en yağışlı ekim ayını yaşarken, Kahramanmaraş gibi iller kuraklık sınırında kaldı.
YAĞIŞ DÜŞÜŞÜ KAHRAMANMARAŞ’TA NE ANLAMA GELİYOR?
Kahramanmaraş'ta ekim ayında gözlenen yağış düşüşü, özellikle tarımsal üretim yapan bölgeler için alarm verici. Yer altı su seviyelerinin düşmesi, kuraklık riskiyle birlikte çiftçiler için sulama sorunları yaratabilir. Ayrıca orman yangını riski, toprak nem kaybı ve içme suyu rezervlerinde daralma gibi çevresel etkiler de gündeme gelebilir. Uzmanlar, kış aylarında da benzer bir tablo yaşanması durumunda bölgesel su yönetimi planlarının devreye alınması gerektiğini belirtiyor.
Kaynak: HABER MERKEZİ





