Diyarbakır’da, dağa götürüldüğünü söyledikleri evlatlarının geri dönmesi için eski HDP il binası önünde başlattıkları oturma eylemini sürdüren ailelerin bekleyişi devam ediyor. Ellerinde çocuklarının fotoğraflarıyla sabah akşam çadırda oturan anneler, umut ve kararlılıkla evlatlarına sesleniyor.
Terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettikleri çocuklarına kavuşmak isteyen ailelerin 3 Eylül 2019’da başlattığı oturma eylemi, açıklamalara göre 2241’inci güne ulaştı. Aileler, eylemi “evlat nöbeti” adıyla sürdürürken, her gün aynı yerde bir araya gelerek çocuklarının geri dönmesini istediklerini yineliyorlar.
Annelerden Ayten Elhaman, 7 yıldır oğlu Bayram’ın yolunu gözlediğini söyledi. Oğluna dön çağrısı yapan Elhaman, “Evladımıza kavuşana kadar buradayız. İnşallah bütün çocuklarımız silahları bırakarak geri gelir” dedi. Elhaman, güvenlik güçlerine teslim olması için oğluna çağrıda bulundu.
Benzer şekilde Bedriye Uslu da 14 yıl önce kandırılarak dağa götürüldüğünü belirttiği oğlu Mahmut için eyleme katıldığını aktardı. Uslu, her sabah çadıra gelerek umutla beklediğini, “Çocuklarımız geri dönene dek buradan ayrılmayacağız” ifadeleriyle kararlılığını dile getirdi.
Ailelerin ortak talebi, çocuklarının güven içinde evlerine dönmesi ve terörün sona ermesidir. Anneler, hem devlet yetkililerinden hem de toplumdan destek beklediklerini vurguluyor; çocuklarının ikna yoluyla veya güvenlik güçlerinin kontrolünde geri gelmesi yönünde çağrılar yapıyorlar. Bazı aileler Cumhurbaşkanı ile muhalefet liderlerine teşekkür ve destek dileklerini iletti.
Eylem, toplumsal duyarlılık ve siyaset ekseninde tartışmalara sahne oluyor. Ailelerin dile getirdiği “Terörsüz Türkiye” umudu, bölgedeki sivil toplum kuruluşları ve bazı siyasi aktörler tarafından da destek buluyor. Annelerin bekleyişi, hem yerel hem ulusal medyada geniş yer bulurken, sürecin insani ve güvenlik boyutları üzerine tartışmalar sürüyor.
Eyleme katılan anneler, gözyaşlarını umuda dönüştürerek “evlatlarımızı almadan gitmeyeceğiz” mesajını yineliyor. Birçok aile, sürecin sonlanması için hükümet yetkilileri, güvenlik kurumları ve toplumun ortak sorumluluk alması gerektiğini belirtiyor. Anneler ayrıca çocuklarına “hayata geri dön” çağrısı yapıyor; hem barış hem de adalet taleplerini yüksek sesle tekrarlıyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı
