Bitlis’in tarihi mirası, Ahlat Müzesi Başkanlığı ve Bitlis Eren Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen arkeolojik kazılarla bir kez daha gün yüzüne çıkıyor. Doç. Dr. Yunus Emre Karasu’nun bilimsel danışmanlığında gerçekleştirilen kazılarda, kalenin kapısına ait olabileceği değerlendirilen bir anahtar ve tuğladan zemin döşemesi keşfedildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle Ahlat Müze Müdürlüğü koordinasyonunda yapılan kazılar, Bitlis Kalesi’nin güney kısmında yoğunlaştırıldı. Çalışmalar, bölgenin tarihine ışık tutacak çok sayıda bulguyu ortaya çıkardı. 15 kişilik kazı ekibi, kazılar sırasında tuğla zemin, kalenin kapısına ait anahtar, sivil mimari kalıntıları, tandırlar, ocaklar, sikkeler, lüleler, kandiller ve çeşitli süs ile metal objeleri gün yüzüne çıkardı.
Anahtar 16. Yüzyıla Tarihleniyor
Bitlis Kalesi Kazı ve Müze Temsilcisi Azad Örmek, kazılarda yaklaşık 26 açma ve 3 sondaj gerçekleştirildiğini belirterek, “Kazılarda çok sayıda taşınır ve taşınmaz kültür varlığı ortaya çıktı. 7 Müslüman mezarı, su sarnıçları, su künkleri, ocaklar ve saray kabul mekanına ait yapılar bu kapsamda değerlendirilebilir. En dikkat çekici buluntulardan biri ise daha önce karşılaşmadığımız boyutta, dairesel tutma ve çift dişli kilit çıkıntısına sahip anahtar oldu. Anahtarın bulunduğu katman ve çevresindeki buluntulara bakıldığında 16. yüzyıla ait olduğunu söyleyebiliriz. Muhtemelen kalenin ana giriş kapısına ait” dedi.
İlk Defa Tuğla Zemin Keşfi
Örmek, kazı çalışmalarının bu yıl saray kabul mekanı denilen bölümde yoğunlaştığını aktardı: “Tonozlu üst örtüsü günümüze kalmamış olsa da duvarlar yaklaşık 2 metre yüksekliğinde ve 80 santimetre kalınlığında. Yerel kesme taş ve dolgu tekniği kullanılarak inşa edilmiş. 2004 yılından bu yana yapılan kazılarda ilk kez karşımıza çıkan tuğla zemin döşemesi, bu kazıyı ayrıcalıklı kılıyor ve bölgenin mimari yapısına dair yeni bilgiler sunuyor.”
Kazılar, Bitlis’in tarihine dair bilinmeyen pek çok detayı ortaya çıkarırken, hem bilim dünyası hem de kültür turizmi açısından büyük önem taşıyor.
