Geçmişte yaşanan pek çok yıkıcı deprem, yapı güvenliği kadar deprem sonrası maddi kayıpların telafisi konusunu da önemli hale getirmiştir. Bu noktada, zorunlu deprem sigortası (DASK) hem mülk sahiplerini hem de toplumu depremlerin maddi etkilerinden korumayı amaçlayan kritik bir güvence olarak öne çıkar. Hem yeni inşa edilen binalar hem de mevcut yapılar için büyük önem taşıyan bu sigorta, deprem sonrası yaşanabilecek mağduriyetleri en aza indirmeyi hedefler. Zorunlu deprem sigortası hangi binalara yapılır sorusunu Monopoli Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Erol Esentürk’e sorduk.
Zorunlu Deprem Sigortasının Kapsamı
Zorunlu deprem sigortası, 27 Eylül 2000 tarihinde yürürlüğe giren yasal düzenlemeyle birlikte belediye sınırları içinde kalan ve mesken amacıyla inşa edilmiş binalar için zorunlu hale getirildi. Bu kapsam; konut olarak kullanılan daire, müstakil ev, apartman dairesi, toplu konut ve site içi daireleri de içerir. İnşaat ruhsatı alarak konut kategorisinde kullanıma sunulan her türlü yapının zorunlu deprem sigortası yaptırması beklenir. Ayrıca, tapu veya mülk devri gibi işlem süreçlerinde de DASK poliçesine sahip olmak mecburidir. Örneğin bir evin satışı ya da elektrik ve su aboneliği gibi işlemler, poliçe gösterilmediği takdirde genellikle tamamlanamaz.
DASK’ın Karşıladığı Hasarlar
Zorunlu deprem sigortası, binaların taşıyıcı sistemi ve diğer ana bileşenlerinde deprem kaynaklı oluşabilecek maddi zararları belirli bir limit dahilinde karşılar. Örneğin kolon, kiriş, temel, merdiven ve duvarlarda meydana gelebilecek hasarlar, poliçe güvencesi altına alınır. Hasar tazmininde sorunsuz ilerleyebilmek için sigorta düzenlenirken yapı tarzı ve metrekare gibi bilgilerin eksiksiz ve doğru bir şekilde beyan edilmesi önemlidir. Bu detaylar, sigorta bedelini ve ödenecek tazminat miktarını doğrudan etkiler. Ayrıca poliçenin her yıl yenilenmesi gerektiği de göz ardı edilmemelidir; aksi takdirde sigortasız kalma riski ortaya çıkar.
Hangi Binalar Kapsam Dışında?
Her bina zorunlu deprem sigortası kapsamına girmez. Örneğin, köy yerleşim alanlarındaki yapılar, kamu kurumlarına ait binalar veya inşaat aşamasında olup iskânı alınmamış yapılar bu kapsamda değerlendirilmez. Buna karşılık, belediye sınırları içinde yer alan ve mesken olarak kullanılan binaların büyük bir kısmı DASK kapsamında yer alır. Burada binanın tapuda “konut” statüsünde görünmesi belirleyicidir. Eğer tapuda mesken olarak kayıtlıysa, bina yaşı ya da inşa tarihi fark etmeksizin zorunlu deprem sigortası yaptırılması beklenir.
Neden Zorunlu Deprem Sigortası?
Zorunlu deprem sigortası (DASK), olası bir depremde ortaya çıkabilecek onarım masraflarının büyük bir kısmını üstlenerek hem binayı hem de binada yaşayanları maddi açıdan koruma altına alır. Beklenmeyen kayıpların ve mağduriyetlerin önüne geçilmesinde, DASK önemli bir rol oynar. Ayrıca, deprem bilincinin artması ve sigorta kapsamının genişlemesi toplumsal dayanıklılığı da güçlendirir. Bu nedenle, özellikle riskli bölgelerdeki mesken sahipleri ve kiracılar için zorunlu deprem sigortası büyük öneme sahiptir. DASK’ın varlığı, sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal ölçekte de depremin etkilerini hafifletmeye yardımcı olur.
Zorunlu deprem sigortası hangi binalara yapılır sorusunun cevabı, temelde belediye sınırları içinde yer alan ve mesken statüsüne sahip tüm yapıları kapsar. İstisnalar olsa da, ülkenin deprem kuşağında bulunması ve yasal zorunluluklar göz önüne alındığında, DASK toplumun güvenliği için alınması gereken başlıca tedbirlerden biridir. Bu konuda doğru bilgi ve uzman desteği almak, hem poliçe düzenlenmesi hem de olası bir hasar durumunda yapılacak işlemler açısından büyük kolaylık sağlar. Özellikle Monopoli Sigorta gibi alanında uzman kurumların danışmanlığından yararlanarak doğru teminatları içeren bir poliçe oluşturulabilir ve deprem sonrası ortaya çıkabilecek maddi kayıpların önüne geçilebilir.

Muhabir: Haber Merkezi