12 Kasım 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilen oylama sonucunda, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğine Fatma Çeliker seçildi. 252 oyla üst kurul üyeliğine seçilen Çeliker, medya ve iletişim alanında yeni dönemin simgesi olarak değerlendiriliyor.
Fatma Çeliker’in Kariyer Yolculuğu
Fatma Çeliker, RTÜK bünyesinde uzun yıllar boyunca “Kamuoyu, Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesi Başkanı” olarak görev yaptı. Bu daire, Türkiye’de televizyon ve radyo yayınlarının performans analizleri, izleyici davranışlarının incelenmesi ve medya içeriklerinin toplumsal etkilerinin ölçülmesi gibi kritik çalışmaları yürütüyor. Çeliker’in bu alandaki deneyimi, onu üst kurul üyeliği için öne çıkaran en önemli faktörlerden biri oldu.
Dijital Medya ve RTÜK’te Yeni Dönem
Fatma Çeliker’in RTÜK üyeliği, özellikle dijital yayıncılık ve internet tabanlı platformların izlenmesi açısından önem taşıyor. İnternet üzerinden yayın yapan servislerin çoğalması, sosyal medya içeriklerinin yaygınlaşması ve isteğe bağlı yayıncılık seçenekleri, medya düzenlemelerini daha kapsamlı hale getirdi. Çeliker’in ölçme ve analiz konusundaki tecrübesi, dijital dünyadaki içeriklerin denetiminde kritik rol oynayacak.
Yeni Dönemde RTÜK’ün Öncelikleri
RTÜK’ün yeni dönem gündeminde, özellikle çocukların ve gençlerin korunması, dijital platformların mevzuata uyumlu hale getirilmesi, yayın içeriklerinde etik standartların güçlendirilmesi ve medya okuryazarlığının artırılması başlıkları bulunuyor. Fatma Çeliker’in bu konularda yapıcı ve ölçülü bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor.
Fatma Çeliker’in Kişisel Bilgileri
Fatma Çeliker’in doğum yılı, memleketi ve özel hayatına dair detaylar resmi kaynaklarda bulunmuyor. Ancak uzun yıllara dayanan kurumsal tecrübesi, onu RTÜK’ün yeni döneminde etkili ve belirleyici bir üye haline getiriyor.
Sonuç
Fatma Çeliker’in RTÜK’teki görevi, Türkiye’de hem geleneksel televizyon ve radyo yayınları hem de dijital medya platformlarının düzenlenmesinde önemli bir rol üstlenmesini sağlayacak. Yayıncılık alanındaki deneyimi ve politika geliştirme kapasitesi, önümüzdeki dönemde medyada uygulanacak yeni standartların şekillenmesinde belirleyici olacak.





