Dünya genelinde üretim, eğitim ve hizmet sektörlerinde yapay zeka yatırımları hızla artarken; insan gücünü tamamen devre dışı bırakma girişimleri birçok şirkette beklenmedik sonuçlar doğurdu.
Son dönemde yayımlanan uluslararası raporlara göre, yapay zeka sistemleriyle çalışanlarını işten çıkaran işletmelerin yarısından fazlası bu kararından pişmanlık duyuyor.
Londra merkezli organizasyonel planlama platformu Orgvue’nin yayımladığı araştırmaya göre, yapay zeka teknolojileriyle iş süreçlerini yeniden yapılandıran şirketlerin %55’i “insan faktörünü göz ardı etmenin hata olduğunu” kabul etti.
Yapay zeka, tekrar eden görevlerde başarılı sonuçlar verse de; stratejik düşünme, kriz yönetimi ve duygusal etkileşim gibi insana özgü becerilerde halen yetersiz kalıyor.
Duolingo’nun “AI-First” Stratejisi Tepki Çekti
Eğitim teknolojileri alanında öne çıkan Duolingo, yapay zekayı merkeze alan “AI-first” stratejisiyle dikkat çekmişti.
Şirket, bu strateji kapsamında içerik moderasyonu ve çeviri bölümlerinde çalışan personelinin bir kısmını işten çıkarmıştı.
Ancak bu karar, kullanıcılar arasında ciddi tepki topladı.
Uygulamanın mizahi dili ve eğlenceli atmosferinin zayıfladığını savunan kullanıcılar, sosyal medyada yoğun eleştirilerde bulundu.
Bir dönem sessizliğe bürünen Duolingo yönetimi ise, insana dayalı yaratıcılığın platformun kimliği için vazgeçilmez olduğunu kabul etti.
Musk’ın “Tam Otomasyon” Hayali Çuvalladı
Yapay zekayı üretimin merkezine taşıyan bir diğer örnek ise Elon Musk’ın Tesla fabrikası oldu.
Kaliforniya’daki Fremont tesisinde, Model 3 üretim hattını tamamen otomatik sistemlere devreden Musk, robot teknolojisinin sınırlarını zorladı.
Ancak plan, kısa sürede başarısızlıkla sonuçlandı.
Karmaşık üretim süreçlerinde robotların beklenmedik durumlara esnek tepki verememesi, üretimde ciddi gecikmelere neden oldu.
5 bin araç üretmeyi hedefleyen Tesla, aşırı otomasyon nedeniyle o yıl 2 bin 500 aracı bile tamamlayamadı.
Musk, “Aşırı otomasyon bir hataydı. İnsan emeğini hafife almak yanlıştı.” diyerek hatasını kamuoyu önünde itiraf etti.
Bu açıklama, teknoloji dünyasında “insan-makine dengesi” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Gazetecilikte Yapay Zeka Krizi
Yapay zekanın en fazla eleştiri aldığı alanlardan biri de gazetecilik oldu.
Microsoft, 2020 yılında MSN ve Microsoft News servislerinde çalışan yaklaşık 50 editör ve muhabiri işten çıkararak yerlerine yapay zeka destekli sistemler getirmişti.
Ancak kısa sürede sistemin güvenilirliği sorgulandı.
Yapay zekanın ürettiği birçok haber yanlış bilgi, asılsız ölüm iddiaları ve yanlış atıflarla doluydu.
Toplumsal olaylar hakkında yanlış yönlendirmelere sebep olan bu hatalar, Microsoft’un imajını zedeledi.
CNN’in haberine göre, yapay zekanın hazırladığı içerikler kamuoyunda güven erozyonuna yol açtı ve şirket, bir süre sonra insan editörleri yeniden işe almaya başladı.
Teknoloji Şirketlerinde İşten Çıkarmalar Azaldı
Öte yandan, teknoloji sektöründe yaşanan büyük işten çıkarmalar 2025 yılı itibarıyla düşüşe geçti.
Kovid-19 salgını döneminden itibaren işten çıkarmaları kayıt altına alan Layoffs.fyi verilerine göre;
2024’ün üçüncü çeyreğinde yaklaşık 40 bin kişi işini kaybederken, 2025’in aynı döneminde bu sayı 26 bine geriledi.
Uzmanlara göre bu durum, şirketlerin “tam otomasyon” yerine “hibrit insan-yapay zeka iş modeli”ne yönelmesiyle ilişkilendiriliyor.
Artık pek çok şirket, yapay zekayı insan emeğini tamamlayan bir yardımcı unsur olarak görüyor.
Uzmanlardan Uyarı: “Yapay Zeka İnsan Zekasının Yerini Alamaz”
Ekonomi ve yönetim uzmanları, yapay zekanın iş gücü piyasasında kalıcı etkiler yaratacağını ancak insan zekasının tamamen yerini alamayacağını vurguluyor.
Uzmanlara göre, verimliliği artıran yapay zeka sistemleri insan sezgisi ve etik karar alma yeteneğini taklit edemiyor.
Organizasyon danışmanları, şirketlerin gelecekte insan ve yapay zekayı entegre eden denge modellerine yönelmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu sayede hem teknolojik verimlilik artacak hem de insan odaklı yaratıcılık korunmuş olacak.
Giderek dijitalleşen iş dünyasında yapay zeka, kuşkusuz geleceğin en önemli araçlarından biri.
Ancak son örnekler gösteriyor ki; insan dokunuşu olmadan hiçbir sistem sürdürülebilir değil.
Duolingo’dan Tesla’ya, Microsoft’tan diğer teknoloji devlerine kadar birçok şirketin ortak tecrübesi aynı:
Yapay zekâ, insan zekâsı olmadan yönünü bulamıyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı




