Türkiye’de elektrikli araç pazarı 2025 yılında büyük bir sıçrama yaptı. Ocak-Ekim 2025 döneminde elektrikli araç sayısı 198 binden 334 bine yükselerek yüzde 69’luk bir artış gösterirken, şarj altyapısındaki tüketim verileri de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
EPDK ve sarjagel.com verilerine göre Türkiye genelinde 36 bin 280 şarj soketi bulunuyor. Bunların 20 bin 677’si AC, 15 bin 603’ü DC hızlı şarj noktası. 334 bin elektrikli araç dikkate alındığında her 9,2 araca bir soket düşüyor; bu oran Avrupa ortalaması olan 13,7 araç/soketin oldukça altında.
sarjagel.com Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Avrupa’da 14 araca bir soket düşerken, Türkiye’de bu sayı 9’da. Altyapı açısından iyi durumdayız; ideal oran ise 5 araca 1 soket. Bunun için en az 30 bin ek soket yatırımı gerekiyor” dedi.
Nazik, EPDK verilerine göre Ekim 2025’te şarj istasyonlarında 2 milyon 328 bin şarj işlemi gerçekleştiğini ve 47 bin 429 MWs elektrik tüketildiğini belirtti. Bu miktarın Türkiye’nin toplam tüketimi içinde yalnızca yüzde 0,17’lik bir pay oluşturduğunu vurgulayan Nazik, “Elektrikli araçlar mevcut elektrik üretimimizle rahatlıkla desteklenebilir” ifadelerini kullandı.
Şarj tüketiminin en yoğun olduğu ilin İstanbul olduğunu belirten Nazik, şunları ekledi:
“Sektörün geleceğini belirleyecek asıl unsur soket sayısı değil, batarya teknolojilerindeki gelişmeler. 1.000 km menzil sunan, yüzde 20’den 80’e 5 dakikada dolabilen katı hal bataryalar geliyor. Şarj süreleri kısaldıkça soket ihtiyacı da dengelenecek.”
Türkiye’de planlanan yeni batarya fabrikalarının sektöre önemli ivme kazandıracağı da ifade edildi. Elektrikli araç sahiplerinin en çok şikâyet ettiği konular arasında operatör uygulamalarının uyumsuzluğu yer alıyor. Nazik, bu konuda merkezi bir çözüm önererek, “Şarj süreci ‘Fatura bilgisi - Kart okut - Şarja başla’ kadar basit olmalı. Merkezi, standart bir yazılım şart” dedi.
Türkiye’nin mevcut üstünlüğünü koruması için ciddi altyapı yatırımlarına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Nazik, devlet teşviklerinin önemine dikkat çekti:
“Bu büyüklükteki yatırımın özel sektör tarafından tek başına üstlenilmesi kolay değil. Doğru teşviklerle Türkiye, bölgesinde örnek bir altyapı oluşturabilir.”
