Elazığ’da kuyumculuk yapan Muhammed Özdemir, tespih sevgisini yatırım anlayışıyla birleştirdi. Uzun yıllardır tespih merakıyla tanınan Özdemir, usta isim Hadin Bulut’tan tam 10 adet Osmanlı kehribarı tespihi toplam 1 milyon 600 bin lira ödeyerek satın aldı.
Koleksiyonundaki tespihlerin hem manevi hem de tarihi değeri olduğunu vurgulayan Özdemir, “Bu tespihler sadece bir aksesuar değil, geçmişin izlerini taşıyan bir miras. Her biri farklı bir dönemi ve ustalığı temsil ediyor. Benim için hem zevk hem de gelecek nesillere bırakılacak bir yatırım” ifadelerini kullandı.
“Bir Araba Parasını Tespihe Verdik”
Tespih tutkusunu “çekmeden anlaşılmaz” sözleriyle anlatan Özdemir, uzun yıllardır bu kültürün içinde olduğunu belirtti.
“Bu iş zevk işi. Tespih almak benim için keyif, aynı zamanda yatırım. 1 milyon 600 bin lira harcadım ama bir kuruşunu boşa görmüyorum. Kimileri araba koleksiyonu yapar, kimileri pırlanta biriktirir. Benim zevkim tespih. Bu tespihler tarih kokuyor. Osmanlı döneminden kalma olanlar bile var. Renkleri, damar yapıları, dokusu her biri ayrı bir hikâye anlatıyor,” dedi.
Osmanlı kehribarlarının nadir bulunduğunu belirten Özdemir, en kıymetli tespihini çocuğuna hatıra olarak bırakacağını söyledi:
“Benim yüzüğüm bile Osmanlı kehribarıdır. Bu materyallere aşkla bağlıyım. Her bir tespihin dokusunda tarih, sabır ve sanat var. Çocuğuma hem manevi hem maddi bir miras olarak bırakacağım.”
“Bir Villa Değerinde Koleksiyona Sahip”
Uzun yıllardır Elazığ’da tespih ustalığı yapan Hadin Bulut ise Özdemir’in bu tutkusuna tanıklık eden isimlerden biri. Bulut, “Muhammed Bey çocukluğundan beri tespih meraklısı. Zamanla çok özel parçaları topladı. Şu an koleksiyonunun değeri neredeyse bir villa parası eder. Biz tespih satıyoruz ama o bizden daha fazla değerli parçaya sahip” dedi.
Bulut, Osmanlı kehribarlarının artık çok zor bulunduğuna dikkat çekerek, “Malzeme ne kadar nadirse o kadar kıymetlidir. Bu tür kehribarlar artık piyasada yok denecek kadar az. Bu nedenle koleksiyonerler arasında el değiştirirken bile değerleri katlanıyor,” ifadelerini kullandı.
Kültürel Miras ve Yatırım Aracı
Tespih, Türk kültüründe sadece bir süs eşyası değil; sabrın, zarafetin ve maneviyatın simgesi olarak kabul ediliyor. Özdemir gibi koleksiyonerler, tespihin hem tarihsel hem de ekonomik bir değer taşıdığını vurguluyor.
Uzmanlara göre Osmanlı döneminden kalma kehribar tespihler, doğru şekilde korunursa yıllar içinde değerini birkaç katına çıkarabiliyor.
“Bu Aşkı Çeken Bilir”
Tespih tutkusu giderek büyüyen Özdemir, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Tespih benim için sadece bir süs eşyası değil, sabırla yoğrulmuş bir sanat eseri. Bu aşkı yaşayan bilir. Her tespih bir nefes, her taş bir hikâyedir.”
Kaynak: İHA
