1950’li yıllarda aşk ve erotik roman türünde ün kazanan Suzan Sözen, siyasi bir skandala konu olan Adnan Menderes ilişkisiyle adını tarih sayfalarına yazdırdı. Romanlarında tutku ve cinselliği işleyen yazar, dönemin toplumsal tabularını zorladı. Menderes’le yaşadığı ilişki Yassıada belgelerinde yer aldı, ancak Sözen sessizliğini korumayı tercih etti. İşte Suzan Sözen’in hayatı, eserleri ve tartışmalı aşk hikâyesi…
SUZAN SÖZEN KİMDİR?
1920’lerin sonunda doğan Suzan Sözen, İstanbul’da yetişti. Annesi Rus kökenli ve dönemin ilk kadın pilotlarından biriydi. Fransızca, Rusça ve Lehçe bilen Sözen, Dame de Sion Fransız Kız Lisesi mezunuydu. Gençliğinde güzelliğiyle dikkat çekti; Hollywood yıldızı Dorothy Lamour’a benzetiliyor, sinemaya da adım atıyordu.
İlk evliliğini henüz 17 yaşındayken Nejat Verdi ile yaptı; ancak bu evlilik kısa sürdü. Daha sonra İstanbul Emniyet Müdür Muavini Ferit Avni Sözen ile evlendi. Bu evlilik, onu hem siyaset hem de edebiyat dünyasına yakınlaştırdı.
İlk evliliğini henüz 17 yaşındayken Nejat Verdi ile yaptı; ancak bu evlilik kısa sürdü. Daha sonra İstanbul Emniyet Müdür Muavini Ferit Avni Sözen ile evlendi. Bu evlilik, onu hem siyaset hem de edebiyat dünyasına yakınlaştırdı.
YAZARLIK KARİYERİ VE ROMANLARI
1950’li yıllarda yazmaya başlayan Suzan Sözen, Kerime Nadir ve Muazzez Tahsin Berkant gibi isimlerin izinden giderek aşk temalı romanlar kaleme aldı. Bazı eserlerini Fatma Esen takma adıyla yayımladı.
İlk büyük çıkışını 1952’de, Milliyet gazetesinde 67 gün boyunca tefrika edilen “Kiralık Ruh” adlı romanıyla yaptı. Devamında gelen “Sana Döneceğim” (1954) ve “Sahibini Arayan Kadın” (1959) ile popülerliğini artırdı.
En çok tartışılan eseri ise, 1959 yılında yayımlanan “Sanera” oldu. Romanın ana karakteri “Razminar”ın, Adnan Menderes’ten esinlendiği iddiaları gündem yarattı. Kitabın ilk sayfasında yer alan “Adnan, her satırında sen varsın…” ithafı, romanı doğrudan bir aşk itirafına dönüştürdü.
İlk büyük çıkışını 1952’de, Milliyet gazetesinde 67 gün boyunca tefrika edilen “Kiralık Ruh” adlı romanıyla yaptı. Devamında gelen “Sana Döneceğim” (1954) ve “Sahibini Arayan Kadın” (1959) ile popülerliğini artırdı.
En çok tartışılan eseri ise, 1959 yılında yayımlanan “Sanera” oldu. Romanın ana karakteri “Razminar”ın, Adnan Menderes’ten esinlendiği iddiaları gündem yarattı. Kitabın ilk sayfasında yer alan “Adnan, her satırında sen varsın…” ithafı, romanı doğrudan bir aşk itirafına dönüştürdü.
ESERLERİ YURT DIŞINDA DA YAYINLANDI
Suzan Sözen’in kitapları yalnızca Türkiye’de değil, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde de yayımlandı.
-
İtalya: Casa Editrice Fratelli Palumpi
-
Fransa: Fasquelle ve Scorpion yayınevleri
Bu eserler, Türk edebiyatında erotik roman türünün öncülerinden biri olan Sözen’in etkisini uluslararası boyuta taşıdı. Romanlarındaki açık sahneler ve cesur anlatımı, onu dönemin geleneksel anlayışı içinde sıra dışı bir figüre dönüştürdü.
ADNAN MENDERES İLE YAŞADIĞI AŞK
Suzan Sözen’in adı, 1950’li yılların sonunda Başbakan Adnan Menderes ile yaşadığı yasak aşk nedeniyle Türkiye gündemine oturdu. Sözen, eşi Ferit Avni Sözen’in Bitlis’e tayini çıktığında Menderes’e ulaşmak için aracılar kullandı. İddiaya göre, tayini iptal ettirmek için ilişki teklifinde bulundu.
Görüşmeler, Teşvikiye Belveder Apartmanı ve Nişantaşı Ralli Apartmanı gibi adreslerde gerçekleşti. Menderes, Ferit Sözen’in tayinini iptal ettirmekle kalmadı, onu İstanbul Emniyet Müdürü olarak atadı. Bu atama, ilişkilerinin gücünü belgeleyen adımlardan biri olarak yorumlandı.
Görüşmeler, Teşvikiye Belveder Apartmanı ve Nişantaşı Ralli Apartmanı gibi adreslerde gerçekleşti. Menderes, Ferit Sözen’in tayinini iptal ettirmekle kalmadı, onu İstanbul Emniyet Müdürü olarak atadı. Bu atama, ilişkilerinin gücünü belgeleyen adımlardan biri olarak yorumlandı.
AŞK MEKTUPLARI VE YASSIADA BELGELERİ
İlişkinin kanıtları arasında yer alan gök mavisi kâğıtlara yazılmış aşk mektupları, 1960 darbesi sonrası Yassıada’daki Menderes’in özel kasasından çıktı. Bu belgeler daha sonra Sır Dergisi başta olmak üzere çeşitli yayınlarda yer aldı.
Suzan Sözen’in bir fotoğrafına, “Bir kaş çatışıyla cihanı sarsan Menderes, selam sana…” yazdığı not, ilişkiyi kamuoyu önünde de somutlaştırdı. Sözen ise hatıralarını paylaşmayı reddetti; bu sessizlik, skandala gizemli bir boyut kazandırdı.
Suzan Sözen’in bir fotoğrafına, “Bir kaş çatışıyla cihanı sarsan Menderes, selam sana…” yazdığı not, ilişkiyi kamuoyu önünde de somutlaştırdı. Sözen ise hatıralarını paylaşmayı reddetti; bu sessizlik, skandala gizemli bir boyut kazandırdı.
DARBE, İFADELER VE SKANDALIN YANKILARI
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Sözen, 13 Ekim 1960’ta İstanbul Valiliği'nde ifade verdi. Menderes’le ilişkisi ve kocasına atfedilen 180 bin liralık rüşvet iddiası sorgulamalarda gündeme geldi. Ferit Sözen tutuklandı.
Skandal, Ayhan Aydan’la olan ilişkiyle birlikte Menderes’in özel hayatının çöküşüne katkı sundu. Berrin Menderes’in olanları bildiği söylense de kamuoyuna yansıyan hiçbir açıklama olmadı. Suzan Sözen, yaşadıklarını yazmama kararı aldı ama edebi metinlerine izlerini taşıdı.
Skandal, Ayhan Aydan’la olan ilişkiyle birlikte Menderes’in özel hayatının çöküşüne katkı sundu. Berrin Menderes’in olanları bildiği söylense de kamuoyuna yansıyan hiçbir açıklama olmadı. Suzan Sözen, yaşadıklarını yazmama kararı aldı ama edebi metinlerine izlerini taşıdı.
UNUTULAN BİR YAZAR, HATIRLANAN BİR SKANDAL
Suzan Sözen, 1996 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Yaşamı boyunca hem edebiyat dünyasında hem siyasi kulislerde adından söz ettirdi. Romanları hâlâ edebiyat tarihçileri tarafından “popüler aşk ve erotik romanın öncüsü” olarak değerlendirilir.
Ancak, Adnan Menderes ile yaşadığı ilişki onun edebî kariyerinin önüne geçti. Sessiz kalmayı tercih etmesi, Sözen’in hayatındaki birçok detayın hâlâ gizemini korumasına neden oldu.
Ancak, Adnan Menderes ile yaşadığı ilişki onun edebî kariyerinin önüne geçti. Sessiz kalmayı tercih etmesi, Sözen’in hayatındaki birçok detayın hâlâ gizemini korumasına neden oldu.
Kaynak: HABER MERKEZİ




