Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, Ortadoğu’da giderek derinleşen krizlere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye’nin iç barışını koruma ve terörle mücadelede kararlı adımlar atmasının artık sadece bir güvenlik tercihi değil, stratejik bir zorunluluk haline geldiğini söyledi.
Aydın, yaptığı açıklamada İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılarla uluslararası hukuku yok saydığını belirterek, bu durumun sadece bir devletin sorumsuzluğunu değil, aynı zamanda uluslararası sistemin sessizliğini de gözler önüne serdiğini ifade etti. “Ortadoğu’nun kalbinde yaşanan bu vahşet, küresel düzenin ahlaki çöküşünü temsil ediyor” dedi.
Bölgedeki gelişmelerin Türkiye için ciddi stratejik riskler doğurduğunu vurgulayan Aydın, “İçeride istikrarı sağlamak, bölgesel türbülanslara karşı en sağlam savunma mekanizmamızdır. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi bu açıdan sadece bir güvenlik politikası değil, aynı zamanda milli beka meselesidir” ifadelerini kullandı.
Aydın, Türkiye’nin bu hedefi sadece devlet politikası olarak değil, toplumsal bir mutabakatla sahiplenmesi gerektiğine işaret ederek, “Bu süreç, günlük siyasetin ötesinde bir bilinçle yönetilmeli. Tüm tarafların aynı çizgide buluşması, Türkiye’yi hedef alan iç ve dış tehditlere karşı ortak refleksi güçlendirecektir” dedi.
İsrail’in Filistin halkına yönelik şiddetinin yalnızca bölgesel değil, küresel düzeyde istikrarsızlık riski taşıdığını belirten Aydın, “Bu saldırganlığa karşı yalnızca devletler değil, vicdan sahibi bireyler de ortak bir duruş sergilemelidir” çağrısında bulundu.
“Evrensel değerler ve İslami hassasiyet etrafında kenetlenmeden bu vahşeti durduramayız” diyen Aydın, zulme sessiz kalanların da tarih önünde sorumluluk taşıyacağını vurguladı.
Aydın açıklamasını, “Gerçek adalet, ancak insanlığın kolektif vicdanının uyanmasıyla mümkündür” sözleriyle tamamladı.
Kaynak: İGF





