Kahramanmaraş'ta, 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak amacıyla kurulan geçici barınma alanlarından olan konteyner kentlerde önemli bir süreç başladı. Depremin hemen ardından yaşanan konut krizi nedeniyle kamu görevlilerine tahsis edilen konteynerler, şehirdeki konut stokunun yeniden artış göstermesiyle birlikte kademeli olarak boşaltılıyor. Dulkadiroğlu Kaymakamlığı'nın gönderdiği resmi tebligatlarla duyurulan bu karar, konteynerlerde geçici olarak ikamet eden kamu personelini yeni bir yaşam arayışına iterken, bu durumun genel depremzede barınma politikaları üzerindeki etkileri de merak konusu oldu.
Bilindiği üzere, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen yıkıcı depremler, şehirde büyük bir konut açığına yol açmıştı. Bu zorlu süreçte, devletin hızlı reaksiyonuyla kurulan konteyner kentler, on binlerce depremzedeye geçici bir nefes alma imkanı sunmuştu. Özellikle kiralık ev bulmakta zorlanan kamu personeli için konteynerler, o dönemde hayati bir barınma alternatifi olmuştu. Ancak, aradan geçen zaman zarfında, bölgedeki inşaat faaliyetlerinin hızlanması ve yeni konutların kullanıma açılmasıyla birlikte, geçici barınma ihtiyacı da farklı bir boyut kazandı.
Dulkadiroğlu Kaymakamlığı'nın bu yeni durumu dikkate alarak aldığı tahliye kararı, kamu kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılması prensibiyle de örtüşüyor. Kaymakamlık tarafından gönderilen tebligatta, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) ilgili yönergeleri ve Kaymakamlık makamının talimatları dayanak gösterildi. Tebliğde, "günümüz itibari ile ilimizde yeteri kadar konut inşa edildiği" vurgulanarak, kamu personelinin tahliye sürecini başlatması gerektiği açıkça ifade edildi.
Tahliye Takvimi İşliyor: 1 Temmuz'a Kadar Süre Tanındı
Kaymakamlık tarafından gönderilen resmi "Tahliye Tebliğ Belgesi", tahliye sürecinin detaylarını ve uyarılarını içeriyor. Belgede, kamu personelinin 1 Temmuz 2025 tarihine kadar tahliye işlemlerini tamamlaması gerektiği belirtiliyor. Aksi takdirde, söz konusu konteynerlerin elektrik ve su bağlantılarının kesileceği ve devam eden durumlarda kolluk kuvvetleri aracılığıyla müdahale edileceği ihtarı yapılıyor. Bu kesin ifadeler, tahliye sürecinin ciddiyetini ve belirlenen takvime uyulmasının önemini gözler önüne seriyor.
Konteyner kentlerde yaşayan depremzede kamu personelinin bu yeni süreçle birlikte nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Bir yandan, yeni inşa edilen konutlara geçiş yapacak olanlar için bu durum kalıcı ve daha konforlu bir yaşamın başlangıcı anlamına gelebilir. Ancak, henüz kalıcı konutlara yerleşemeyen veya yeni bir kiralık ev bulma sürecinde zorluk yaşayabilecek olan kamu personeli için bu tahliye kararı belirsizlik ve endişe yaratabilir.
Öte yandan, bu tahliye sürecinin, konteyner kentlerde hala barınmaya ihtiyaç duyan diğer depremzedeler için yeni imkanlar doğurup doğurmayacağı da önemli bir soru işareti. Boşalan konteynerlerin, farklı ihtiyaç sahibi depremzedelere tahsis edilip edilmeyeceği veya bu alanların tamamen farklı amaçlarla kullanılıp kullanılmayacağı henüz netlik kazanmış değil.
Kahramanmaraş'taki bu tahliye süreci, deprem sonrası barınma çözümlerinin evrimini ve normalleşme çabalarını gözler önüne seriyor. Ancak, sürecin adil, şeffaf ve tüm depremzedelerin ihtiyaçlarını gözeten bir şekilde yürütülmesi, bölgedeki toplumsal huzur ve dayanışma açısından büyük önem taşıyor. Önümüzdeki günlerde, tahliye sürecinin nasıl ilerleyeceği ve bu durumdan etkilenenlerin nasıl destekleneceği yakından takip edilecek.


