Hindistan Askeri ve Teknolojik Güçte Önde
Hindistan, özellikle askeri kapasitesi ve yüksek teknoloji yatırımlarıyla Pakistan'a kıyasla dikkat çekici bir üstünlük sergiliyor. Yaklaşık 1,4 milyon aktif askeri personeliyle dünyanın en büyük ordularından birine sahip olan Hindistan, aynı zamanda hava kuvvetleri ve deniz filosuyla da bölgesel baskınlığını pekiştiriyor.
Hindistan'ın Askeri Kapasitesi:
· Aktif Asker Sayısı: 1.400.000
· Tank Sayısı: 3.740
· Savaş Uçağı: 730 (Rafale, Su-30MKI, Tejas vb.)
· Uçak Gemisi: 2 adet
· Nükleer Başlık Sayısı: Yaklaşık 172
· Hava Savunma Sistemi: Rus yapımı S-400
· Yıllık Savunma Bütçesi: 76 milyar dolar+
Bu rakamlar Hindistan'ın sadece Güney Asya'da değil, küresel ölçekte de önemli bir askeri güç haline geldiğini gösteriyor. Özellikle S-400 hava savunma sistemleri ve Fransız yapımı Rafale savaş uçakları, Hindistan'ın stratejik kapasitesini artırıyor.
Pakistan: Dengeleyici Güç Ancak Ekonomik ve Teknolojik Eksikler Var
Pakistan ise sayısal olarak daha küçük bir askeri güce sahip olsa da caydırıcılığını nükleer kapasiteyle sürdürmeye çalışıyor. Çin ile olan stratejik iş birliği sayesinde özellikle hava savunma sistemleri ve savaş uçağı projelerinde ivme kazanan ülke, yine de Hindistan karşısında ekonomik ve teknolojik olarak zayıf bir konumda.
Pakistan'ın Askeri Kapasitesi:
· Aktif Asker Sayısı: 700.000
· Tank Sayısı: 2.537
· Savaş Uçağı: 452 (JF-17 Thunder, J-10C vb.)
· Denizaltı: 8 adet
· Nükleer Başlık Sayısı: Yaklaşık 170
· Hava Savunma Sistemi: Çin yapımı HQ-9
· Yıllık Savunma Bütçesi: 11 milyar dolar+
Her ne kadar nükleer kapasite açısından Hindistan ile başa baş görünse de, modern savunma teknolojileri, siber güvenlik altyapısı ve dış yatırımlar bakımından Pakistan’ın sınırlı kaynaklara sahip olduğu görülüyor.
Ekonomik Güç Dengesi: Hindistan Büyüyor, Pakistan Zorlanıyor
İki ülke arasındaki ekonomik uçurum, askeri dengeleri de doğrudan etkiliyor. Hindistan, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma yolunda ilerlerken, Pakistan sık sık döviz krizi, dış borç ve siyasi istikrarsızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor.
· Hindistan'ın GSYH'si: 3,7 trilyon doların üzerinde
· Pakistan'ın GSYH'si: Yaklaşık 370 milyar dolar
· Hindistan'ın Savunma Bütçesi: Pakistan’ın yedi katından fazla
Bu ekonomik fark, savunma sanayi, teknoloji yatırımları ve insan kaynağı geliştirme konularında Hindistan'a önemli bir avantaj sağlıyor.
Tarihi Derinlik ve Jeopolitik Rekabet
Hindistan’ın tarihi, binlerce yıl öncesine dayanan bir medeniyet birikimine sahip. İndus Vadisi Uygarlığı’ndan Gupta İmparatorluğu'na, Babür Devleti’nden Britanya sömürgesine kadar birçok dönemden geçen Hindistan, 1947 yılında bağımsızlığını kazanarak modern devlet yapısını oluşturdu. O günden bu yana Pakistan ile Kaşmir başta olmak üzere birçok cephede karşı karşıya geldi.
Pakistan ise bağımsızlık sürecinden bu yana Hindistan karşısında askeri dengenin korunmasına odaklandı. Bu çerçevede özellikle nükleer programına yoğunlaştı ve Çin ile stratejik iş birliği geliştirdi.
Sonuç: Hindistan Üstün, Ancak Gerilim Sürüyor
Veriler ışığında değerlendirildiğinde, Hindistan; askeri personel, savunma bütçesi, hava-deniz gücü ve teknolojik altyapı açısından Pakistan'a kıyasla açık ara önde yer alıyor. Ancak Pakistan’ın nükleer caydırıcılığı ve Çin ile geliştirdiği savunma iş birlikleri, bölgedeki güç dengesini tam anlamıyla Hindistan lehine çevirmiyor. Bu da Güney Asya’daki gerilimin, karşılıklı denge unsurlarına dayalı bir biçimde süreceğini gösteriyor.



