Görünmez Tehlike Soframızda: Lezzetli Ama Ömür Törpüsü

ABD’de yürütülen ve 23 yıl süren kapsamlı bir araştırma, günlük yaşamda sıkça tüketilen ultra işlenmiş gıdaların sağlığımız üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne serdi. Yarım milyondan fazla kişiyle yapılan bu dev araştırma, hazır gıdalara dair endişeleri bir kez daha gündeme taşıdı.

Araştırma bulgularına göre; şekerli gazlı içecekler, paketlenmiş et ürünleri, dondurulmuş yiyecekler ve benzeri ultra işlenmiş gıdaları yoğun şekilde tüketen bireylerde, başta kalp hastalıkları ve diyabet olmak üzere kronik rahatsızlıklara bağlı erken ölüm riski yüzde 10 oranında artıyor.

Uzmanlar, söz konusu ürünlerin raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılan katkı maddeleri ve yüksek şeker oranlarının, metabolizmayı olumsuz yönde etkileyerek özellikle kalp ve damar sağlığı üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu vurguluyor.

Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri ise, elde edilen bulguların yalnızca yaşam tarzı ve genel sağlık alışkanlıklarıyla açıklanamayacak düzeyde olması. Uzmanlar, kilo durumu, sigara kullanımı ve genel beslenme kalitesi gibi faktörler kontrol altına alındıktan sonra dahi ultra işlenmiş gıdaların sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin güçlü bir şekilde varlığını sürdürdüğünü ortaya koydu.

Bu durum, söz konusu ürünlerin tek başına bağımsız bir risk faktörü oluşturduğunu ve kalp-damar hastalıklarından erken ölüme kadar uzanan bir dizi sağlık sorunuyla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor.

540 Binden Fazla Kişi, 30 Yıla Yakın Takip: Tıp Tarihine Geçen Çalışma

1995-1996 yılları arasında başlatılan uzun soluklu çalışmada, yaşları 50 ile 71 arasında değişen 540 bini aşkın Amerikalının beslenme alışkanlıkları detaylı şekilde kayıt altına alındı. Katılımcıların sağlık durumu, yaşam tarzı ve tüketim tercihleri yaklaşık 30 yıl boyunca düzenli olarak izlendi.

Araştırmaya katılan bireylerin önemli bir kısmı günümüzde hayatını kaybetmiş durumda. Ancak bu durum, araştırmanın etkileyiciliğini daha da artırıyor. Çünkü bilim insanları, bu ölüm vakalarını analiz ederek beslenme tercihleriyle doğrudan bağlantılı sağlık sonuçlarını daha net bir şekilde değerlendirme imkânı buldu.

Bu kapsamlı çalışma, beslenmenin uzun vadeli etkilerini ortaya koyan en geniş ölçekli çalışmalardan biri olarak tıp literatüründe yerini aldı.

Araştırmacılar, elde ettikleri verileri analiz ederken katılımcıları ultra işlenmiş gıda tüketim düzeylerine göre gruplandırdı. En fazla bu tür gıdaları tüketen bireylerle en az tüketenler karşılaştırıldığında, çarpıcı bir sonuç ortaya çıktı.

En yüksek tüketim grubunda yer alan kişilerin, diğer gruplara kıyasla ölüm riskinin yaklaşık yüzde 10 oranında daha fazla olduğu belirlendi. Bu fark, araştırma süresince kaydedilen ölüm oranları incelenerek istatistiksel olarak da doğrulandı.

Uzmanlara göre bu oran, ultra işlenmiş gıdaların bireysel sağlık üzerinde doğrudan ve bağımsız bir tehdit unsuru olduğunu açıkça gösteriyor.

En Riskli Gıdalar: Şekerli İçecekler ve İşlenmiş Et Ürünleri

Araştırmanın yürütücülerinden Ulusal Kanser Enstitüsü uzmanı Dr. Erikka Loftfield, yapılan incelemelerde özellikle işlenmiş et ürünleri ile şekerli içeceklerin ölüm riski üzerinde en güçlü etkisi olan gıdalar arasında yer aldığını vurguladı. Sosis, salam, jambon gibi işlenmiş etler ile yoğun şeker içeren gazlı içeceklerin tüketiminin sağlık üzerinde ciddi tehdit oluşturduğunu ifade etti.

Dr. Loftfield ayrıca, bu tür gıdaların tüketiminin sınırlandırılmasının, uzun yıllardır Amerikan Beslenme Rehberi’nde de tavsiye edildiğini hatırlattı.

Araştırmada, gıdaların işlenme seviyesini belirlemek amacıyla uluslararası alanda kabul gören Brezilya menşeli NOVA sınıflandırma sistemi kullanıldı. Bu sistem sayesinde, ürünler içerik ve üretim yöntemlerine göre farklı kategorilere ayrıldı ve her kategori sağlık üzerindeki etkileri bakımından detaylı şekilde analiz edildi.

Sebep-sonuç ilişkisi net olarak kurulmasa da, araştırmacılar ultra işlenmiş gıdaları yoğun tüketen kişilerin genel olarak daha yüksek vücut kitle indeksine ve daha düşük beslenme kalitesine sahip olduğunu tespit etti. Bu durum, sağlık risklerinin artmasıyla paralel bir tablo ortaya koyuyor.

Ancak diğer risk faktörleri göz önünde bulundurulduğunda bile, ultra işlenmiş gıdaların ölüm riskini artırıcı etkisinin devam ettiği belirlendi. Bu sonuç, bu gıdaların sağlık üzerindeki zararının sadece obezite gibi dolaylı etkilerle sınırlı kalmadığını gösteriyor.

Araştırmanın gözlemsel nitelikte olması nedeniyle doğrudan neden-sonuç ilişkisi kurulamadığı belirtiliyor. Ayrıca, verilerin 1990’lı yıllardan alınması nedeniyle günümüzde değişen beslenme alışkanlıklarının tam anlamıyla yansıtılamadığı vurgulanıyor. Bu da yeni ve güncel çalışmaların önemini ortaya koyuyor.

Uzmanlar, hazır ve paketli gıdaların aşırı tüketiminden uzak durulması gerektiğini vurguluyor. Taze ve işlenmemiş doğal ürünlere yönelmenin, kalp sağlığı, kan şekeri dengesi ve yaşam süresinin uzatılması açısından hayati önem taşıdığı belirtiliyor. Ultra işlenmiş gıdalarda bulunan katkı maddeleri, raf ömrünü artıran kimyasallar ile yüksek oranda şeker ve tuzun, sağlık risklerinin temel nedenleri arasında olduğu ifade ediliyor.