Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in 80. Genel Kurulu için bulunduğu New York ve ardından Washington temaslarını tamamlayarak yurda dönüşünde uçakta gazetecilere kapsamlı açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Washington görüşmesinin hem şeklen hem de muhteva bakımından olumlu geçtiğini vurguladı.
Beyaz Saray’da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen Erdoğan, görüşmenin “samimi, yapıcı ve verimli” bir atmosferde geçtiğini belirtti. İki liderin ekonomi, yatırım ve savunma iş birliği başta olmak üzere geniş bir gündemi ele aldığı; teknik ve stratejik konuların ayrıntıları üzerinde durulduğu ifade edildi. Erdoğan, tarafların 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefine ilişkin adımları görüştüklerini söyledi.
Erdoğan, New York’ta ve Washington’da Gazze’ye ilişkin yoğun diplomasi yürüttüklerini, önceliğin önce ateşkes, ardından kalıcı barış olduğunu tekrarladı. BM marjında yapılan görüşmelerde Filistin meselesinin merkezi yer tuttuğunu; birçok ülkenin Filistin’i tanıdığını ve uluslararası baskının artmasının kritik olduğunu kaydetti. Görüşmede rehineler, insani koridorlar ve sivil nüfusun korunması gibi başlıklar da ele alındı.
Erdoğan, Beyaz Saray’da kendilerine gösterilen ağırlamadan memnun olduklarını belirterek, görüşmeye yönelik eleştiriler ve karalama çabalarını reddetti: “Atılan çamurlarla kirletilemeyecek kadar güzel bir ziyaretti” şeklinde değerlendirdi. Liderler arasında açık ve perdesiz bir üslup bulunduğunu, bunun da ilişkilerin normalleşmesine pozitif yansıyacağını söyledi.
Erdoğan, New York’taki Türkevi’nin diplomasi trafiğinde somut katkı sağladığını; burada yürütülen görüşmelerin Türkiye’nin arabuluculuk kapasitesini pekiştirdiğini vurguladı. Türkevi’nin, devlet başkanları, bakanlar ve iş dünyası temsilcilerini ağırlayarak sahada ve masada çözüm üreten bir mekan hâline geldiğini ifade etti.
Erdoğan, Suriye’nin BM gündemine dönüşünü, bölgede meşruiyet tartışmalarının kapanmasını olumlu karşıladıklarını söyledi; Suriye’nin yeniden imarı ve yaptırımların kaldırılmasının önemine dikkat çekti. Kıbrıs konusunda ise Türkiye’nin tavrının net olduğunu; federasyon söyleminin artık kapandığını ve gerçekçi çözümün “iki ayrı devlet” perspektifi olduğunu yineledi. Akdeniz’de Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin korunacağını, komşularla “kazan–kazan” esasına dayalı iş birliklerinin sürdürülmesini savundu.
Görüşmede savunma alanındaki iş birliğinin de ele alındığını belirten Erdoğan, savunma sanayi projelerinin takip edildiğini söyledi. Uçak gemisi inşasının Deniz Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı koordinasyonunda sürdüğünü; 1–2 yıl içinde ciddi ilerleme beklediklerini ifade etti.
Erdoğan, “iç cephe” vurgusunu yineleyerek toplumsal birlik ve dayanışmanın dış politikadaki gücü artırdığını belirtti. Terörle mücadele ve ekonomik istikrar hedeflerinin iç cephe güçlü olduğunda daha rahat hayata geçirileceğini savundu.
Cumhurbaşkanı, New York ve Washington temaslarının yalnızca sözlü destekle sınırlı kalmaması gerektiğini; karar alıcı ülke ve kurumların attıkları adımları somutlaştırması halinde Gazze ve diğer kriz bölgelerinde olumlu sonuçların hızlanacağını vurguladı. Erdoğan, Türkiye’nin bölgesel barışa yapılan katkıları sürdüreceğini yineledi.





