Vefa İmandandır: 7 Kasım 2025 Cuma Hutbesinin Konusu Belli Oldu
Diyanet bu hafta vefayı hatırlattı: “Ahde vefa imandandır”
Diyanet İşleri Başkanlığı, 7 Kasım 2025 tarihli Cuma hutbesini yayımladı. Bu haftaki hutbenin konusu “Vefa İmandandır” olarak belirlendi. Hutbede, Müslümanların hem Allah’a hem Peygamber’e hem de birbirlerine karşı vefa göstermesinin imanın bir gereği olduğu vurgulandı.
Vefa: Müminin karakterini yansıtan en yüce erdem
Diyanet tarafından hazırlanan hutbede, vefanın insanı Allah’ın rızasına ulaştıran, gönülleri birbirine bağlayan en güçlü manevi bağlardan biri olduğuna dikkat çekildi.
Vefanın; sevgi, sadakat, şükür ve adaletle bütünleşen bir fazilet olduğu belirtilerek,
“Vefa, menfaatin değil muhabbetin yanında durmak, unutmamak, affetmek ve kardeşlik hukukuna sahip çıkmaktır.”
ifadeleriyle önemine vurgu yapıldı.
Asıl vefa: Allah’a verdiğimiz sözü tutmaktır
Hutbede, en büyük vefanın “elest bezminde” Allah’a verilen kulluk sözünü yerine getirmek olduğu hatırlatıldı.
“Kim Allah ile olan ahdine vefa gösterirse, Allah ona büyük bir mükâfat verecektir” (Fetih, 48/10) ayetiyle desteklenen açıklamada, kulun Allah’a vefasının, ibadetle, şükürle ve sabırla ortaya çıkacağı belirtildi.
Ayrıca, imanla kalbin, ilimle aklın, zikirle ruhun huzura kavuşmasının gerçek vefanın işareti olduğu ifade edildi.
Peygamber’e vefa: Sevgiyle, salavâtla, sünnetle yaşanır
Diyanet hutbesinde, en büyük vefanın Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.s.) gösterilmesi gerektiği vurgulandı.
Tevbe Suresi’nden,
“Size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir…” (Tevbe, 9/128)
ayetinin hatırlatıldığı hutbede, Peygamber’e vefanın yalnızca sevgiyle değil, onun sünnetine uymak ve salavât getirmekle de gerçekleşeceği anlatıldı.
Vefa, aileden topluma uzanan bir sorumluluktur
Cuma hutbesinde, vefanın yalnızca Allah’a ve Resûlüne değil, aile bireylerine, akrabalara ve topluma karşı da bir sorumluluk olduğu belirtildi.
Hutbede şu ifadelere yer verildi:
“Vefa, anne babaya hürmet, eşe sadakat, çocuğa şefkat göstermektir. Bazen bir hastaya şifa olmak, bazen bir yetimin başını okşamak, bazen de bir fidanı toprakla buluşturmaktır.”
Ayrıca, şehit ve gazilere minnet duymanın, milli ve manevi değerlere sahip çıkmanın da bir vefa örneği olduğu ifade edildi.
Vefasızlık imanı zedeler: “Ahde vefa göstermek imandandır”
Hutbenin son bölümünde, modern zamanlarda vefa duygusunun zayıfladığına dikkat çekildi.
“Ahde güzel bir şekilde vefa göstermek imandandır” hadis-i şerifine atıfta bulunularak, müminlerin hem Rabbine hem insanlara karşı sorumluluklarını hatırlamaları gerektiği vurgulandı.
Cemaat, kendisine şu soruları sormaya davet edildi:
-
Rabbimize verdiğimiz sözleri tutabiliyor muyuz?
-
Ailelerimize, dostlarımıza, topluma karşı vefalı davranabiliyor muyuz?
-
Bir hastanın, bir yaşlının, bir yetimin elinden tutabiliyor muyuz?
Hutbe, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) şu hadis-i şerifiyle tamamlandı:
“Emanete riayet edenin imanı olgunlaşmıştır, ahde vefa gösterenin dini kemâle ermiştir.” (İbn Hanbel, III, 134)
Diyanet’ten çağrı: “Vefayı diri tutalım”
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbede, her Müslüman’ın hayatında vefa duygusunu diri tutması, Allah’a, Peygamber’e ve topluma karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği vurgulandı.
Cuma hutbesi, vefasızlıkla imtihan olunan günümüzde, toplumsal dayanışmanın ve insani erdemlerin yeniden hatırlatılması açısından önem taşıyor.
Kaynak: Haber merkezi





