Afşin’in Tarihi Hazinesi: Ashab-ı Kehf Mağarası
Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde yer alan Ashab-ı Kehf mağarası, ilçenin kuzeybatısında, vadiden yaklaşık altı kilometre yüksekte sarp bir yamaç üzerinde bulunuyor. Mağara, kutsal mağara ve önündeki ibadet alanı olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Batı yönündeki şekilsiz uç kısmında bir pınar yer alıyor ve halk arasında bu pınara “zemzem suyu” deniliyor. Pınar, tavandan damlayan suların zeminde birikmesiyle oluşuyor. Mağaranın geniş içi, insanların yaşamına elverişli bir alan sunuyor.

377 Yılında İnşa Edilen İsa Kilisesi
Mağaranın önüne 377 yılında Kral Teodus tarafından bir İsa Kilisesi yaptırılmıştır. Kilisenin kemer ve tonozları tuğla, duvarları ise moloz taş ile inşa edilmiştir. Kuzeye açılan tek bir pencereye sahip kilisenin duvarında mermer bir mihrap bulunur ve halk arasında bu mihrap “vaftiz taşı” olarak anılmaktadır. O dönemde Afşin, Romalıların Kapadokya vilayetinin sınırları içindeydi.

Ashab-ı Kehf’in Tarihi ve Efsanesi
Hz. İsa’nın havarilerinden Yuhanna, M.S. 65 yılında Afşin’e gelir. Şehrin kralının putuna secde etmeye zorlaması nedeniyle gençleri Hıristiyanlığa davet eder. Bu gençler, Ashab-ı Kehf’in isimleri Yemliha, Mekselina, Mislina, Mertones, Debernoş ve Şazenuş’tur. Yanlarında bir çoban Kefeştetayyuş ve köpeği Kıtmir de vardır. Dakyanus’un zulmünden kaçan bu yedi genç, mağaraya sığınır ve Allah’a dua ederek uykuya yatırılır. Gençler, 309 yıl sonra Kral Teodus döneminde uyanır ve Hıristiyanlık mucizesi olarak tarihe geçer.

Müslümanların Fethi ve Selçuklu Dönemi
Müslümanlar Afşin’i fethettikten sonra mağaranın önünde İsa Kilisesi harabesi bulunuyordu. Nusretüddin Hasan Bey, 1215-1233 yılları arasında bu alana cami, kervansaray ve ribattan oluşan bir külliye inşa ettirmiştir. Selçuklu ve Dulkadiroğulları döneminde Ashab-ı Kehf vakıfları yenilenmiş, çeşitli ek yapılar eklenmiştir. Osmanlı döneminde ise bölgedeki Ashab-ı Kehf zaviyedarlarına özel önem verilmiş, külliye ve çevresinin bakımının yapılması sağlanmıştır.

Halk İnançları ve Ziyaret Geleneği
Afşin’de Ashab-ı Kehf’in isimlerinin yazılı olduğu kağıtların musibetlerden korunma, hastalıkların şifa bulması ve çocukların huzuru için kullanıldığına inanılır. Ashab-ı Kehf kıssası, Müslümanların yanı sıra Hristiyanlıkta da “Efes’in Yedi Uyurları” adıyla bilinir. Anadolu’da Afşin ve Tarsus’un yanı sıra Eskişehir, Diyarbakır ve Sivas’ta da mağaralar ziyaret edilmektedir. 2015 yılında Afşin’deki Eshab-ı Kehf Külliyesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır.




