Antalya'nın en değerli bölgeleri üzerinde süren ve günümüz değeriyle yaklaşık 6 milyar dolarlık bir mirasın konu olduğu dava, tüm Türkiye’nin dikkatini çekmiş durumda. 1800’lü yılların başında vefat ettiği iddia edilen ve Antalya’da geniş topraklara sahip olduğu öne sürülen Arap Süleyman, son günlerde hem hukuki süreç hem de kamuoyunda yeniden gündeme geldi. Peki Arap Süleyman kimdi, nasıl bu kadar büyük bir araziye sahip oldu ve bugün bu mirastan kimler pay talep ediyor?
ARAP SÜLEYMAN KİMDİR?
Arap Süleyman’ın tarihi kayıtlara göre 1700’lü yıllarda Antalya çevresinde yaşadığı düşünülüyor. Hakkındaki bilgiler net olmamakla birlikte, Osmanlı döneminde bölgede tanınan bir toprak sahibi olduğu, 1800’lerin başında ise vefat ettiği iddia ediliyor. Rivayetlere göre, o dönemden kalan bazı tapu kayıtları ve şahit beyanları sayesinde bugünkü miras davasının temelleri atıldı.
Arap Süleyman’ın özellikle Antalya merkezde, o döneme göre oldukça büyük kabul edilecek miktarda arazisi olduğu, bu arazilerin yıllar içinde farklı şekillerde el değiştirdiği ve günümüzde birçok kamu binası, park ve özel mülkün bu topraklar üzerinde yer aldığı öne sürülüyor.
MİRASÇILARI KİMLER? DAVA NASIL BAŞLADI?
Arap Süleyman’a ait olduğu iddia edilen araziler üzerine açılan davalarda, tam 2 bin 500 kişi mirasçı olduğunu öne sürdü. Ancak mahkemeye sunulan bilirkişi raporu, bu kişilerden yalnızca 700 kadarının soy bağıyla gerçekten mirasçı olduğunu ortaya koydu.
Bu kişiler, çeşitli belgeler ve soy kütüğü kayıtlarıyla Antalya’daki bazı alanların Arap Süleyman’a ait olduğunu, dolayısıyla bu taşınmazlardan doğrudan hak talep ettiklerini iddia ediyor. Miras davası halen sürerken, mahkemenin nihai kararı öncesi kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.
ARSA DAVASINDA NERELER SÖZ KONUSU?
Miras davasının konusu olan arazilerin toplam büyüklüğünün yaklaşık 4 bin dönüm olduğu belirtiliyor. Günümüzde bu bölgeler arasında Antalya’nın en merkezi alanları yer alıyor:
- Meltem ve Bahçelievler mahalleleri
- Konyaaltı Beach Park
- Cam Piramit Parkı ve çevresi
- Bazı kamu binaları ve 5 yıldızlı oteller
- Yaklaşık 10 bin konutluk alan
Özellikle Cam Piramit Parkı'ndaki bazı işletmelerin ruhsatsız oldukları gerekçesiyle mühürlenmesi, davanın seyrinde önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Bu durum, arsa üzerindeki mülkiyet hakkının halen netleşmediğini gösteriyor.
DAVA NE AŞAMADA? NE BEKLENİYOR?
Milyar dolarlık değer taşıyan bu davada süreç karmaşık ve uzun. Hukuki prosedürler çerçevesinde öncelikle mirasçıların soy bağları netleştiriliyor, ardından arsa üzerindeki mülkiyet hakkı yeniden değerlendiriliyor. Tapu kayıtlarının Osmanlı dönemine kadar uzanması, resmi belgelerin eksikliği veya silinmiş olması gibi faktörler, süreci daha da zorlaştırıyor.
Ancak mahkemenin vereceği karar, hem hak sahiplerini hem de bu bölgelerde yıllardır faaliyet gösteren işletmeleri doğrudan etkileyecek. Son gelişmeler ışığında, önümüzdeki aylarda davanın yeni bir aşamaya geçmesi bekleniyor.
