Meclis kürsüsünde sessiz ama güçlü mesaj
Almanya Federal Meclisi’nde görev yapan Türk kökenli Sol Parti Milletvekili Cansu Köktürk, üzerinde sadece “Filistin” yazılı tişörtle meclis kürsüsüne çıkarak dikkatleri üzerine çekti. Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul’un ABD ziyareti hakkında konuştuğu sırada söz almayan ancak kürsüye çıkan Köktürk, sessiz bir protestoyla Filistin'e destek verdi.
Protestonun ardından Meclis Başkanlığı tarafından genel kurul salonundan çıkarılan Köktürk, bu duruşunun “barışçıl bir ifade özgürlüğü örneği” olduğunu söyledi.
Tepkiler kadar destek de aldı
Köktürk’ün bu sessiz protestosu, Alman kamuoyunda geniş yankı buldu. Bazı siyasi çevreler eylemi “meclis kurallarına aykırı” bulsa da, birçok insan hakları savunucusu ve sosyal medya kullanıcısı Köktürk’e destek verdi. Almanya’da bazı siyasetçiler ise bu eylemin “kurallara aykırı olsa da ahlaki meşruiyete sahip” olduğu görüşünü dile getirdi.
Sosyal adalet ve göçmen hakları için mücadele ediyor
Sosyal hizmet uzmanı olan Cansu Köktürk, uzun yıllardır Almanya'da sosyal adalet, göçmen hakları ve kadın-çocuk politikaları üzerine aktif çalışmalar sürdürüyor. Sol Parti (Die Linke) bünyesinde sosyal politika sözcüsü olarak görev yapan Köktürk, özellikle azınlık hakları ve toplumsal eşitlik konularında yaptığı çıkışlarla biliniyor.
Köktürk’ün, daha önce de İsrail’in Gazze politikalarına yönelik sert eleştirilerde bulunduğu ve Avrupa'nın bu konuda çifte standart uyguladığını söylediği biliniyor. Ancak bu son eylem, sembolik niteliği dolayısıyla çok daha fazla gündem oluşturdu.
Kökeni Türkiye, hedefi sosyal eşitlik
Henüz kamuoyuna açık yaş bilgisi ya da doğum yeri gibi detaylı kişisel bilgileri paylaşılmamış olan Cansu Köktürk’ün Türkiye kökenli bir aileden geldiği biliniyor. Genç yaşına rağmen Alman siyasetinde özellikle göçmen toplumlarının sesi olma yolunda hızla yükselen Köktürk, parlamento içindeki azınlık temsilcilerinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
İfade özgürlüğü ve siyasi sınırlar yeniden tartışılıyor
Köktürk’ün meclisten çıkarılmasına yönelik gelişmeler, Almanya’da ifade özgürlüğünün sınırları ve siyasi protesto biçimlerine dair yeni bir tartışmanın kapılarını araladı. Özellikle Filistin meselesi konusundaki tutumların yeniden değerlendirilmesine yol açan bu olay, Almanya kamuoyunda dış politika, insan hakları ve demokratik sınırlar çerçevesinde gündemi meşgul etmeye devam ediyor.





