İstanbul’da özel bir huzurevinde darp edildiği öne sürülen Abdulkadir Taşar hayatını kaybetti. Ölüm nedeni ve olayın detayları kamuoyunu endişelendirdi.

İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde bulunan özel bir huzurevinde yaşanan şiddet iddiası ve ardından gelen ölüm haberi, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. 2023 yılında çekildiği öne sürülen görüntülerde darbedildiği iddia edilen Abdulkadir Taşar’ın, aylar sonra hayatını kaybettiği öğrenildi. Sosyal medyada gündeme gelen olayda, huzurevi yönetimine yönelik ciddi iddialar dile getirilirken, yaşlı yurttaşın ölüm süreci ve sonrasındaki gelişmeler de merak konusu oldu. Peki, Abdulkadir Taşar kimdi? Gerçekten darp edildi mi? Vefat nedeni neydi? İşte olayın perde arkası…

ABDULKADİR TAŞAR KİMDİR, NEDEN GÜNDEME GELDİ?

Abdulkadir Taşar, İstanbul Büyükçekmece’de bulunan özel bir huzurevinde yaşamını sürdüren yaşlı bir yurttaştı. Onu Türkiye gündemine taşıyan olay ise kaldığı huzurevinde yaşandığı iddia edilen şiddet vakası oldu. İddialara göre, Taşar 2023 yılı Temmuz ayında huzurevi yöneticisinin eşi tarafından darbedildi. Olayın ortaya çıkmasıyla birlikte hem kamuoyu hem de sivil toplum kuruluşları, yaşlı bireylerin bakım süreçlerine dair denetim mekanizmalarını tartışmaya başladı. Taşar, yaşadığı iddia edilen travmaların ardından bir süre daha yaşamını sürdürse de, birkaç ay sonra hayata gözlerini yumdu.

HUZUREVİNDE DARP İDDİASI NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Veryansın TV'nin haberine göre, olayın merkezinde huzurevi sahibinin eşi Erol K. yer alıyor. 2023 Temmuz ayında çekildiği belirtilen görüntülerde Erol K.’nın, Abdulkadir Taşar’a bağırdığı, fiziksel şiddet uyguladığı ve ittiği anlar yer aldı. Bu görüntüler basına sızınca, huzurevinde sadece Taşar’ın değil, diğer yaşlı bireylerin de potansiyel risk altında olduğu yönünde yorumlar yapıldı. Ayrıca çalışanlara baskı uygulandığı, kamera kayıtlarının silinmeye çalışıldığı ve olayın örtbas edilmek istendiği de öne sürülen iddialar arasında yer aldı. Tüm bu gelişmelerin ardından Taşar’ın durumu daha da yakından takip edilmeye başlandı.

ABDULKADİR TAŞAR’IN ÖLÜMÜ NASIL GERÇEKLEŞTİ?

İddialara göre, darp olayından bir süre sonra sağlık durumu kötüleşen Abdulkadir Taşar, 2024 Eylül ayında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ölümünün ardından kamuoyunda “şiddet sonucu mu öldü?” sorusu gündeme geldi. Fakat bu soruya net bir yanıt verilmesi, olayla ilgili yapılan resmi işlemlerin yetersizliği nedeniyle mümkün olmadı. En çok tartışılan konu ise Taşar’ın ölümünden sonra naaşına otopsi yapılmamış olmasıydı. Bu durum, hem aile yakınlarını hem de olayı takip eden vatandaşları rahatsız etti. Şüpheli ölüm iddiaları, yargıya intikal etmiş olsa da sürecin nasıl ilerleyeceği henüz netlik kazanmış değil.

OTOPSİ NEDEN YAPILMADI, SORUŞTURMA AÇILDI MI?

Veryansın TV’ye göre, Abdulkadir Taşar’ın ölümünden sonra herhangi bir otopsi yapılmadı. Bu detay, olayın en kritik noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Otopsi yapılmaması, ölümün nedenine ilişkin net bir sonuca ulaşılmasını da engelledi. Aile, olayla ilgili suç duyurusunda bulunurken; sivil toplum kuruluşları da yaşlı bireylere yönelik bakım hizmetlerinin şeffaf şekilde denetlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Henüz resmi bir soruşturma sonucu açıklanmadı, ancak sosyal medya ve haber kanallarında olayın tekrar gündeme gelmesiyle birlikte adli sürecin hızlanabileceği düşünülüyor.

İzmir'de 80 milyon TL'lik usulsüzlük iddiası
İzmir'de 80 milyon TL'lik usulsüzlük iddiası
İçeriği Görüntüle

YAŞLILARA YÖNELİK ŞİDDET OLAYLARINA DİKKAT ÇEKİLİYOR

Abdulkadir Taşar’ın yaşadığı iddia edilen şiddet ve ardından gelen ölüm, Türkiye’de huzurevlerinde yaşlı bireylerin güvenliğine dair endişeleri artırdı. Sivil toplum kuruluşları, bakımevlerinde kamera kayıtlarının şeffaf şekilde arşivlenmesi, çalışanların psikolojik değerlendirmeye tabi tutulması ve sıkı denetim mekanizmalarının devreye alınması gerektiğini vurguluyor. Olayın ardından birçok vatandaş, yakınlarının kaldığı huzurevlerini yeniden gözden geçirme kararı aldı. Taşar’ın yaşadığı süreç, yalnızca bir bireyin değil, sistemin bütününün sorgulanmasına neden oldu.

Muhabir: Yaşar Onur TÜRKÖN