Yeşilçam Bir Ustasını Daha Kaybetti
Türk sinemasının unutulmaz simalarından Recep Bülbülses, solunum yetmezliği nedeniyle 60 yaşında yaşamını yitirdi. Uzun süredir astım ve nefes darlığı rahatsızlığıyla mücadele eden usta oyuncu, dün gece aniden fenalaşarak hastaneye kaldırıldı ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Sanat dünyasını yasa boğan bu vefat haberinin ardından, hayranları “Recep Bülbülses evli miydi, çocuğu var mı?” sorusuna yanıt aramaya başladı.
Cenaze Detayları Belli Oldu
Sanatçının ablası Selma Özet, gazeteci Olcay Ünal Sert’e yaptığı açıklamada, cenaze töreninin yarın İstanbul’da yapılacağını duyurdu. Usta oyuncu için Fatih Camii’nde ikindi namazının ardından cenaze namazı kılınacak, ardından Edirnekapı Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Yeşilçam emektarı Bülbülses, sinema ve müzik dünyasında derin izler bırakarak aramızdan ayrıldı.
Recep Bülbülses Evli miydi, Çocuğu Var mı?
Sanatçının özel yaşamı hakkında kamuoyuna yansıyan bilgiler oldukça sınırlı. Recep Bülbülses’in evli olduğuna ya da çocuk sahibi olduğuna dair doğrulanmış bir bilgi bulunmuyor. Röportajlarında çoğunlukla yaşam mücadelesinden, sanata olan tutkusundan ve yalnızlık hissinden bahseden Bülbülses, özel hayatını gizli tutmayı tercih eden sanatçılar arasında yer alıyordu. Onu tanıyanlar, özel hayatında mütevazı, içe dönük ve sade bir yaşam sürdüğünü; ailesiyle ilgili konularda konuşmaktan özellikle kaçındığını belirtiyor.
Yeşilçam’a Adanmış Bir Ömür
Mardin doğumlu olan Recep Bülbülses, sanat yaşamına 1983 yapımı “Kardeşim Benim” filmiyle adım attı. Ardından 1980’li ve 1990’lı yıllarda Yeşilçam’ın en üretken dönemlerinde rol aldığı 60’tan fazla filmle izleyicilerin hafızasına kazındı. “Acıların Çocuğu (1985)” ve “Patroniçe (1987)” gibi yapımlarda yardımcı roller üstlense de, sahnedeki doğallığı ve samimi oyunculuğu ile seyircilerin gönlünde özel bir yer edindi. Kariyeri boyunca dört filmde başrol oynayan sanatçı, Yeşilçam’ın unutulmaz yüzlerinden biri olmayı başardı.
Müzik Dünyasındaki Yolculuğu
Oyunculuğun yanı sıra müziğe de yönelen Recep Bülbülses, İstanbul Unkapanı’nda albüm çalışmaları gerçekleştirdi. Sahne performanslarıyla da tanınan sanatçı, uzun yıllar boyunca bar ve çeşitli mekânlarda canlı müzik yaparak sanatseverlerle buluştu. Müziği bir “nefes alanı” olarak gördüğünü sık sık dile getiren Bülbülses, ses tonundaki hüzünlü tınılarla dinleyicilerini duygulandırdı.
Onur Akay’dan Duygusal Veda
Sanat dünyasının renkli isimlerinden Onur Akay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Bülbülses’in ölümünü duyurdu.
Akay, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Bir dönem maddi zorluklarıyla gündeme gelen ve kısa süre önce ‘Ölmek istemiyorum’ sözleriyle hepimizi hüzünlendiren Recep Bülbülses’in rahatsızlığı ilerlemişti. Dün gece nefes darlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Onu ilk kez 1997’de Unkapanı’nda önüme atılıp ‘beni ünlü yap’ diye seslenişiyle tanımıştım. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.” Bu duygusal mesaj, sanat camiasında geniş yankı uyandırdı.
Sanat Camiasında Derin Üzüntü
Bülbülses’in vefatı sonrası birçok Yeşilçam oyuncusu ve müzisyen sosyal medya üzerinden taziye mesajları paylaştı. Sanatçı dostları, onun mütevazı kişiliğini, setlerdeki samimiyetini ve müzikle dolu yaşamını anlattı. Uzun süredir sağlık sorunları yaşayan sanatçının son dönemlerinde “yalnızlık” üzerine yaptığı açıklamalar, sevenlerini derinden etkiledi.
Kısacası: Sanata Adanmış Sessiz Bir Hayat
Recep Bülbülses, yaşamı boyunca şöhretin değil emeğin peşinde koşan, Yeşilçam’ın yürekli emektarlarından biriydi. Ne aşk hayatıyla ne de özel yaşamıyla gündeme geldi; o, sadece sanatıyla anılmak istedi. Bugün geriye onlarca film, bir o kadar sahne hatırası ve samimiyet dolu bir sanat mirası bıraktı.




