Türkiye siyasetinin tartışmalı isimlerinden Semra Güzel, uzun süredir devam eden yargı sürecinin ardından adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Peki, kamuoyunda sık sık gündeme gelen Semra Güzel kimdir, nereli, kaç yaşında ve siyasi kariyerinde hangi dönüm noktalarını yaşadı? İşte hekim kökenli bir siyasetçinin Türkiye’deki çalkantılı yolculuğu...
Semra Güzel Kimdir? Eğitim ve Mesleki Geçmişi
1984 yılında Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde dünyaya gelen Semra Güzel, tıp eğitimiyle başladığı kariyerini zamanla siyasete taşıdı. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 2009 yılında Mardin Çocuk ve Kadın Hastalıkları Hastanesi’nde göreve başladı. Bir yıl sonra Nusaybin’de aile hekimi olarak hizmet veren Güzel, bölgede özellikle kadın ve çocuk sağlığı alanında aktif çalışmalarıyla tanındı. Tıp alanındaki uzmanlığını ilerletmek isteyen Güzel, 2012 yılında Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Bölümü’nde uzmanlık eğitimine başladı. Aynı zamanda Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeliği ve eş başkanlığı görevlerinde bulunarak sağlık alanındaki hak mücadelesinde aktif rol üstlendi.
Siyasete Girişi ve Parlamento Dönemi
Sağlık alanındaki aktivizmini siyasete taşıyan Semra Güzel, 2018 Türkiye genel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) listesinden Diyarbakır milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi. Parlamento döneminde özellikle sağlıkta eşit hizmet hakkı, anadilde sağlık hizmeti ve kadın hakları konularında verdiği önergelerle dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı'nın çağrı merkezlerinde Kürtçe dil seçeneğinin bulunmamasını eleştiren Güzel, vatandaşların kendi ana dillerinde sağlık hizmeti almasının temel bir hak olduğunu vurguladı. Ayrıca kadınların sağlık ve çalışma yaşamında karşılaştıkları engellere dair yaptığı açıklamalarla parti içinde etkili bir figür haline geldi.
Fotoğraf Krizi ve Dokunulmazlığın Kaldırılması
Semra Güzel’in siyasi kariyerini derinden etkileyen süreç, 2022 yılında basına sızan fotoğraflarla başladı. 2017’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonunda hayatını kaybeden Volkan Bora ile çekilmiş fotoğraflarının yayınlanması, Ankara’da geniş yankı uyandırdı. Olayın ardından 10 ve 12 Ocak 2022’de hazırlanan fezlekeler, Adalet Bakanlığı üzerinden Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. 20 Ocak’ta Meclis’te Güzel’in dokunulmazlığının kaldırılması için resmi süreç başlatıldı. AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti milletvekillerinin ortak kararıyla Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılması yönünde görüş bildirdi. 1 Mart 2022’de yapılan oylamada Güzel’in dokunulmazlığı TBMM Genel Kurulu’nda kaldırıldı ve hakkında yargı süreci resmen başlatıldı.
Gözaltı, Tutukluluk ve Yargı Süreci
3 Eylül 2022’de İstanbul’da yakalanarak gözaltına alınan Semra Güzel, ertesi gün çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Kandıra Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Yargılama sürecinde SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) üzerinden duruşmalara katılan Güzel, savunmalarında şu ifadelere yer verdi:
“Fotoğrafların çözüm süreci dönemine ait olduğunu hiçbir zaman reddetmedim. O dönemde çok sayıda kişi benzer görüşmeler yaptı. Uzun tutukluluk sürem, adalet duygusunu zedelemiştir.”
Mahkeme Kararı ve Tahliye Gelişmesi
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın sonucunda Semra Güzel hakkında ‘örgüt üyeliği’ suçundan 6 yıl 3 ay, ‘resmî belgede sahtecilik’ suçundan ise 2 yıl 6 ay hapis cezası vererek toplam 8 yıl 9 ay hapis cezasına hükmetti. Mahkeme aynı zamanda Güzel’in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Bu kararın ardından DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu yaptığı açıklamada, “Bu karar, Kürt kadın siyasetçileri hedef alan siyasi bir cezalandırmadır. Bizim açımızdan yok hükmündedir.” ifadelerine yer verdi.
Siyasi Mücadelenin Sembol İsimlerinden
Siyaset sahnesinde zaman zaman sert eleştirilerin hedefi olan Semra Güzel, kadın hakları ve demokratik talepler konusundaki kararlılığıyla öne çıkan bir isim olarak anılıyor. Hakkındaki yargı süreçleri, onu yalnızca bir siyasetçi değil; aynı zamanda kadınların siyasetteki temsil mücadelesinin sembol figürlerinden biri haline getirdi. Tahliyesinin ardından gözler, Güzel’in aktif siyasete geri dönüp dönmeyeceği ve bundan sonraki süreçte nasıl bir siyasi rota çizeceği üzerine çevrildi.
